Milli gelirde emek kesiminin payı tarihin dip noktasını gördü
Milli gelirde emek kesiminin payı tarihin dip noktasını gördü - Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,9 büyüme gösterdi. Milli gelirde bu yıl yüzde 5 oranında büyüme gerçekleşeceği bekleniyor. Kesintisiz büyüme artışa geçti. Son çeyrekte hız kesmeden ilerleyiş gösteren büyüme, son 9 dönemde elde edilen veriler dahilinde emek kesiminin yüzdelik payı tarihin en dip noktasına ulaştı. En son 2016 yılı ilk üç aylık döneminde milli gelirdeki payı, sermaye payını yakalayabilmiştir. Makas aralığı açılmaya başladı.
Aktarılan bilgilere göre, sermayenin milli gelirden almış olduğu pay yüzde 13,7 puan artış gösterdi. Böylelikle yüzde 41,1'den yüzde 54,8'e çıkar yükseldi. Emek payının orana hesabı yüzde 14,2 puan geriledi. Yüzde 40,5'ten yüzde 26,3'e indi. Emek-sermaye makasındaki uçurum son 9 aylık dönemde hiç olmadığı kadar açıldı.
EMEK İLE SERMAYE UÇURUMU
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, üçüncü çeyrekte kesintisiz büyüme süreci ilerleme kaydetti. Ancak milli gelirden aldığı pay ne yazık ki tarihin en dip noktasını gördü. Belirlemelere göre, pay oranında dengesizliğin uçurumu çeşitlilik olduğuna dayandırıldı.
Bu yıl üçüncü çeyrekte açıkladığı verilere Türkiye ekonomisi en son 2020 yılı ikinci çeyreğinde yakaladığı belirtildi. TÜİK, Temmuz-Eylül dönemini belirten üçüncü çeyrek döneminde 9 aylık oranın büyüme kaydettiğini, 2023 yılına girmeden son dönemde de tahminlerin gerçekleşmesi adına rekor büyüme kaydedeceği açıklandı. Dikkat çeken büyümede, emek kesimi payı sermaye gelirine oranla yüzde 28 ara olduğu tespit edildi.
BÜYÜME ZENGİNLİK GETİRİR Mİ?
2022 yılı üçüncü çeyrek, 2016 birinci çeyreği cari fiyatı milli gelirde yüzde 649,8 katma değer kazandırarak yüzde 661,3 arttı. Sermaye kesiminin payını belirleyen işletme artığı/karma gelirdeki yükselişi yüzde 914,7'ye çıktı. İş gücü ödemeleri yüzde 395,3 büyümenin baya altında kaldı.
Ekonomik büyüme, üretim kapasitesinin artmasıyla meydana geliyor. Mal ve hizmet üretimi anlamına gelen büyüme, üretim kapasitesindeki faktör artışlarına bağlı. İşsizlik, enflasyon, kur dalgalanması, yüksek faizden en fazla olumsuz etkilenen çalışan ve orta kesimin adil pay tablosu göz açıcı gibi değil.
