İnşaat Sektöründe Büyüyen Kriz: Yüksek Maaşlara Rağmen Eleman Bulunamıyor

İnşaat Sektöründe Büyüyen Kriz: Yüksek Maaşlara Rağmen Eleman Bulunamıyor
Türkiye'de eğitim sisteminin değişimi ve masa başı işlere olan ilginin artması inşaat sektörünü derinden etkiliyor. Sektör temsilcileri, yüksek maaşlara rağmen yaşanan personel krizine dikkat çekiyor. Detaylar makalemizde.

Türkiye'nin inşaat sektörü, eğitim sistemlerindeki değişiklikler ve gençlerin masa başı işlere yönelik artan ilgisi nedeniyle önemli bir personel krizi ile karşı karşıya. Sektör temsilcilerinin ifadelerine göre, 200.000 TL gibi dikkat çekici maaşlara rağmen boyacı, sıvacı, demirci ve operatör gibi pozisyonlar için yeterli sayıda inşaat işçisi bulunamıyor. Bu durum, "İnşaat işçileri altın değerinde" şeklindeki söylemlere yol açarken, sektörün önündeki en büyük engellerden biri haline geliyor.

Ankara İnşaatçılar Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Erkutoğlu, yaşanan bu krizin detaylarını paylaşırken, şantiye şefleri için 50 bin TL ve kule vinç operatörleri için ise 200 bin TL gibi rekor düzeyde maaşların ödendiğini belirtiyor. Düz işçilerin günlük 2 bin TL, aylık ise 100 bin TL kazandığına dikkat çeken Erkutoğlu, şap ustalarının da günlük 2 bin TL yevmiye ile çalıştığını ve bulmakta zorlandıklarını vurguluyor.

Personel Sıkıntısının Nedenleri

Bu personel sıkıntısının temel nedenleri arasında meslek okullarının sayısının azalması ve yeterli teşvikin olmaması gösteriliyor. Erkutoğlu, Avrupa'daki eğitim sistemini örnek almanın önemine işaret ederek, Türkiye'de her ilde bulunan özel üniversitelerin aksine, meslek okullarının sayısının artırılması gerektiğini vurguluyor. Bu adımların atılması, sektördeki iş gücü krizinin çözümüne katkı sağlayabilir.

İstanbul Depremi ve Eleman İhtiyacı

Sektör temsilcileri, beklenen büyük İstanbul depremi bağlamında da eleman sıkıntısının önemini vurguluyor. Kentsel dönüşüm projelerinin hızlanması gerektiği bu dönemde, yeterli personel bulunamaması ciddi bir engel teşkil ediyor. Erkutoğlu, olası bir deprem durumunda özellikle vinç ve kepçe operatörlerine duyulan ihtiyacı dile getirirken, "Onları nerede bulacağız?" sorusuyla mevcut durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Sonuç

Türkiye'de inşaat sektörünün karşı karşıya olduğu personel krizi, eğitim sistemlerindeki değişiklikler ve gençlerin iş tercihleri nedeniyle daha da derinleşiyor. Sektör temsilcilerinin yüksek maaşlara rağmen yeterli personel bulamama sıkıntısı, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sorunlara yol açıyor. Bu krizin çözümü için meslek eğitiminin teşvik edilmesi, meslek okullarının sayısının artırılması ve inşaat sektörüne yönelik algının iyileştirilmesi gerekiyor. Özellikle beklenen büyük İstanbul depremi öncesinde, kentsel dönüşüm projelerinin başarısı için gerekli personelin sağlanması büyük önem taşıyor.