İsrail ve Türkiye Arasında Tırmanan Gerilim: Hamas'ın Geleceği Belirsiz

İsrail ve Türkiye Arasında Tırmanan Gerilim: Hamas'ın Geleceği Belirsiz
İsrail istihbaratının Hamas liderlerine yönelik tasfiye planları ve Türkiye ile yaşanan diplomatik gerilimin derinlemesine analizi. Gallia Lindenstrauss'un DW Türkçe'ye verdiği röportajın özeti.

İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) kıdemli uzmanı Gallia Lindenstrauss'un DW Türkçe'ye yaptığı açıklamalar, bölgesel güvenlik dinamiklerine yeni bir perspektif kazandırıyor. İsrail istihbaratının Hamas liderlerini hedef alma planları, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerdeki son dönemdeki tırmanan gerilime ışık tutuyor.

Lindenstrauss, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in Direktörü Ronen Bar'ın, Hamas liderlerinin Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Türkiye ve Katar'da hedef alınacağına dair açıklamalarını değerlendirirken, Türkiye'nin bu planın ana muhatabı olmadığını vurguluyor. Bu durum, Hamas'ın bölgedeki faaliyetlerinin boyutunu ve karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin Hamas ile ilişkisi, Lindenstrauss'a göre, özellikle İran'ın da dahil olduğu finansman faaliyetleri bağlamında incelenmeli. İsrail ve ABD'nin bu konudaki olası ifşaatları, Türkiye'nin uluslararası arenada zor bir duruma düşmesine neden olabilir. Bu durum, Türkiye'nin dış politikasında önemli bir dönemeç oluşturabilir.

Hamas'ın Türkiye'deki varlığı ve İsrail'in bu konudaki tepkileri, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki hassas dengeleri de ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili sert açıklamaları, bu hassasiyetin bir göstergesi. Ancak, Lindenstrauss, Türkiye'nin İsrail ile tamamen ilişkilerini kesmeye niyetli olmadığını belirtiyor. İki ülke arasındaki sağlık, ekonomi ve güvenlik alanlarındaki işbirliği, ilişkilerin devam etmesinin pratik nedenlerini oluşturuyor.

ABD ve AB'nin, Hamas'a karşı artan baskısı da bu dinamiklerin bir parçası. Türkiye'nin Hamas'ın finansal faaliyetlerindeki merkezi rolü, uluslararası toplumda endişe yaratıyor. İsrail'in, bu konudaki beklentileri ve Türkiye'nin bu beklentilere nasıl yanıt vereceği, gelecekteki ilişkilerin seyrini belirleyecek önemli faktörler arasında.

Lindenstrauss'un değerlendirmeleri, Türkiye ve İsrail arasındaki karmaşık ilişkilerin yanı sıra, bölgesel güvenlik politikalarını şekillendiren daha geniş bir çerçevenin anlaşılmasına katkıda bulunuyor. Hamas'ın geleceği ve İsrail'in bölgesel politikaları, bu iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini ve bölgesel güvenlik dinamiklerini belirleyecek. Bu durum, hem Türkiye hem de İsrail için stratejik kararların alınmasını gerektiren bir sürecin başlangıcını işaret ediyor.