Gazze'de Derinleşen İnsani Kriz: Yaklaşan Kıtlık ve Uluslararası Endişeler

Gazze Şeridi, insanlık tarihinde defalarca tanık olduğumuz trajedilerden biriyle karşı karşıya. Uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Gazze sakinlerine karşı "açlık silahı" kullanmakla suçlanırken, yaklaşan kıtlık hayaleti bölgedeki izolasyonu daha da derinleştiriyor. Beyaz Saray Sözcüsü Jean-Pierre'in dün yaptığı açıklama, dünya genelinde endişeleri artırıyor: "Gazze'de yakın kıtlık tehlikesi olduğunu ifade eden dünkü raporu gördük, bundan derin şekilde endişe duyuyoruz."

Birleşmiş Milletler (BM), Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) değerlendirmelerine dayanarak, Gazze'deki yiyecek kıtlığının şimdiden kıtlık seviyelerini çok aştığını ve hemen ateşkes sağlanamazsa, halkın yakında açlıktan öleceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu durum, İsrail'in uluslararası toplum nezdindeki izolasyonunu daha da pekiştiriyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in Gazze'ye yardım girişine yönelik devam eden kısıtlamalarının, açlığın bir savaş aracı olarak kullanılması anlamına gelebileceğini ve bunun bir savaş suçu teşkil edebileceğini ifade ediyor. İsrail ise Gazze'deki kıtlığın sorumluluğunu reddediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Refah'ta bir kara operasyonu başlatma kararlılığı, bölgedeki gerilimi daha da artırıyor. Netanyahu, İsrail ordusunun Refah'a kara operasyonu düzenleyeceğini ve bunu ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı bir telefon görüşmesinde dile getirdiğini belirtiyor. Başbakan'ın "Refah'a girmenin gerekliliği" üzerine ABD ile yaşadığı anlaşmazlık, uluslararası diplomasi alanında yeni bir çatışma noktası oluşturuyor.

Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde Pazartesi şafak vaktinden bu yana devam eden çatışmalar, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni "Batı Şeria'ya dönüştürme" stratejisini ve Hamas'ın askeri yeteneklerinin ne ölçüde zarar gördüğünü test ediyor. Bu durum, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde derin endişelere yol açıyor.

Bu karmaşık ve trajik durum, Gazze'deki insanların yaşam mücadelesini, uluslararası toplumun tepkisini ve İsrail ile Hamas arasındaki süregiden çatışmayı bir kez daha gündeme getiriyor. Gazze Şeridi'ndeki insani krizin çözümü, uluslararası diplomasi ve insani yardım çabalarının yoğunlaştırılmasını gerektiriyor. Açlığın silah olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğu bir dünyada, Gazze'deki duruma dair derin endişeler, uluslararası toplumun hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçmesini zorunlu kılıyor. Gazze Şeridi'ndeki insanlar için adalet, barış ve sürdürülebilir bir yaşam umudu, uluslararası toplumun ortak çabalarıyla mümkün olacaktır.