Davulcuların Ramazan İsyanı: Gelenek mi, Yoksa Engellenen Meslek mi?

Davulcuların Ramazan İsyanı: Gelenek mi, Yoksa Engellenen Meslek mi?
Çorum'da yıllardır devam eden Ramazan davulu geleneği, pandemi ve deprem felaketleri ardından yerel yönetimin aldığı kararlarla tehdit altında. Davulcular, mesleklerini ve geleneklerini yaşatma mücadelesini anlatıyor.

Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden biri olan sahur davulunun sesi, bu yıl Çorum'da suskun kalabilir. Yüzyıllardır süregelen bu gelenek, son yıllarda yaşanan pandemi ve deprem felaketleri sonrası alınan kararlarla kesintiye uğradı. Çorum'da davulculuk yaparak geçimini sağlayan bir grup, yaşananları ve endişelerini dile getirdi. Sahur davulcuları, bu yıl geleneğin devam etmesi için seslerini duyurmaya çalışıyor.

Geleneğin Sesi Sessizliğe Büründü

Çorum'da sahur vakitlerinde davul çalarak halkı uyandıran davulcular, son iki yılda önce pandemi ve ardından yaşanan deprem felaketi nedeniyle davullarını çalamamışlardı. Bu yıl ise yerel yönetim tarafından Ramazan davulunun tamamen yasaklandığı iddia ediliyor. Davulcular, Saat Kulesi yanında bir araya gelerek duruma tepkilerini gösterdi.

Murat Işık, davulcular adına yaptığı açıklamada, "81 vilayette ramazan davulu çalınıyor ancak Çorum'da bir türlü davul çalınamıyor. Bir sene pandemiyi bahane ettiler, bir sene depremi bahane ettiler. Bu sene de temelli kaldırdıklarını söylediler. Burada insanlar ekmek yiyor. Ekmeklerini kaldırmak çok kötü bir şey, yani emek hırsızlığıdır," dedi.

Yüzyıllık Bir Geleneğin Mücadelesi

Çorum'da 150 yıldır yaşatılan Ramazan davulu geleneği, davulcular için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Işık, "15 yıldır, davulculuk, zurnacılık, müzisyenlikle evimize ekmek götürüyoruz. Şimdi Ramazan davulu ile ilgili buradayız. 150 yıldır Çorum'da Ramazan davulu yaşatılıyor fakat son üç yıldır bize davul çaldırılmıyor ve şu anda da Valilik kararıyla Ramazan davulunun kaldırıldığı söyleniyor," ifadelerini kullandı.

Davulcular, geleneğin sadece kendileri için değil, toplum için de önemli olduğunu vurguluyor. "Şikayet olduğu söyleniyor fakat biz vali beyden bizim sesimizi duymasını istiyoruz. Geleneğimiz, göreneğimiz bu bizim. 48-49 kişiyiz, insanlardan para topluyoruz. Vatandaştan zorla para almıyoruz. İnsanlar zaten davula kalkmıyor, biz bunu biliyoruz ama bu bir gelenek olduğu için sürdürüyoruz," diye ekledi.

Toplumsal Bir Mirasın Geleceği

Çorum'da yaşanan bu olay, sadece bir meslek grubunun ekonomik kaygılarından öte, bir toplumsal mirasın geleceğini de sorgulatıyor. Gelenek ve göreneklerin modern yaşamda nasıl bir yer tutması gerektiği, yerel yönetimlerin bu tür kararlar alırken toplumun farklı kesimlerinin seslerini ne kadar dikkate aldığı, önemli tartışma konuları arasında yer alıyor.

Ramazan davulu gibi yüzyıllardır süregelen geleneklerin, toplumun değişen dinamikleri içinde nasıl bir yer bulacağı, Çorum örneğinde olduğu gibi, yerel ve genel yönetimlerin, toplumun farklı kesimleriyle diyalog kurarak çözüm üretebilme kapasitesini test ediyor. Çorum'daki davulcuların mücadelesi, geleneksel kültürün korunması ve yaşatılması konusunda daha geniş bir toplumsal diyalogun başlangıcı olabilir.