Cumhuriyetin Kazanımları Satılıyor: Kamu Gayrimenkulleri Hızla Elden Çıkıyor!

Cumhuriyetin Kazanımları Satılıyor: Kamu Gayrimenkulleri Hızla Elden Çıkıyor!
Türkiye'de devletin elindeki az sayıda kalan firma ve kuruluşların ardından, iktidarın arsa satışlarına yoğunlaşmasıyla yeni bir özelleştirme dalgası başladı. Bu analiz, son 21 yılın özelleştirme bilançosunu ve toplumsal etkilerini detaylı bir şekilde...

Türkiye'de, kamu malının özel sektöre devrinin hız kazandığı son yıllarda, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2002 yılındaki iktidara gelişinden bu yana kamuya ait fabrikalar, tesisler, araziler, oteller, limanlar ve enerji üretim-distribütör şirketleri gibi değerler satılarak özel sektörün eline geçti. Toplamda, 63 milyar 439 milyon dolarlık bir gelir elde edildi. Devletin satacak fazla bir malı kalmayınca gözler, değerli arsalara çevrildi.

Ekonomik Zorluklar ve Gayrimenkul Satışları

İktidar, özellikle ekonomik krizlerle mücadele etmek adına kaynak yaratmak amacıyla denize sıfır arsalarından fabrika arazilerine kadar geniş bir yelpazede gayrimenkul satışına yöneldi. 2003 ile 2024 yılları arasında 5 binden fazla taşınmaz özel mülkiyete geçti.

Sadece 2021 yılında, önceki yıla göre yaklaşık sekiz katına çıkan ve 187 milyon doları bulan arazi satışları, 2022'de 441 milyon dolara ulaştı ve seçimlerin yapıldığı 2023 yılında 179 milyon dolar seviyesine düştü.

Özelleştirme İdaresi'nin Rolü ve İhale Süreçleri

Özelleştirme İdaresi, devlete ait gayrimenkulleri satarak adeta bir emlakçıya dönüşmüş durumda. İdaresi, imar planı ve değişikliklerini yapma yetkisine sahip olup, bu yetkiler doğrultusunda istenilen arazilerin rantına yönelik hareketler kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor.

İhaleler genellikle kapalı zarf usulü ile ve pazarlıkla yürütülüyor; alıcılar ihale bedelini peşin ya da vadeli ödeyebiliyorlar. Vadeli satışlarda, bedelin asgari yüzde 40'ı peşin ödeniyor ve kalan tutar en fazla 48 ay taksitlendirilebiliyor.

zellestirme-idaresinin-sitesinde-guncel-ihaleler-sekmesinin-altinda-siralanan-gayrimenkullerden-bazilari.jpg

Toplumsal ve Ekonomik İmparçlar

Bu özelleştirme süreci, Türkiye'nin ekonomik ve toplumsal yapısını derinden etkilemekte. Kamu mallarının özel sektöre devri, bazı çevrelerce kamu yararı gözetilmeden yapıldığı ve kısa vadeli finansal krizlerle başa çıkmak için kullanıldığı eleştirilerine neden oluyor. Özelleştirilen araziler ve tesisler, yerli ve yabancı sermaye gruplarının eline geçerken, bu durum uzun vadede Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını ve toplumsal dengeyi tehdit eden unsurlar barındırıyor.

Geleceğe Bakış

Özelleştirme İdaresi'nin portföyünde halen binlerce gayrimenkulün satışı bekleniyor. Kamu varlıklarının gelecekteki özelleştirme planları, hem ekonomik hem de politik açıdan Türkiye'nin rotasını belirleyecek önemli etkenler arasında yer almakta. Bu süreç, toplumun tüm kesimleri tarafından yakından izlenmekte ve tartışılmakta, çünkü her satış işlemi sadece ekonomik bir dönüşüm değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel bir dönüşümü de işaret etmekte.

Devlet eliyle yönetilen varlıkların özel sektöre devredilmesi, Türkiye'nin sosyo-ekonomik kalkınma modelinde önemli bir değişiklik olarak kayıtlara geçmekte. Bu değişikliklerin toplumun her kesimi tarafından anlaşılması ve üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğu açık. Bu nedenle, devam eden özelleştirme faaliyetleri, kamuoyu ve ilgili tüm taraflarca sorgulanan ve üzerinde durulan bir mesele haline gelmiştir.