Ankara'da Yüksek Profilli Mafya Davasında Sıcak Gelişmeler: Ayhan Bora Kaplan Savunmasını Yaptı

Ankara'da Yüksek Profilli Mafya Davasında Sıcak Gelişmeler: Ayhan Bora Kaplan Savunmasını Yaptı
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden silahlı suç örgütü davasında, Ayhan Bora Kaplan ve 60 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Kaplan, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile çekilmiş fotoğraflar ve suçlamalar hakkında konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameyle, Ayhan Bora Kaplan başta olmak üzere 5 örgüt yöneticisi üzerinde bir dizi ciddi suçlamalar yöneltildi. Kaplan ve diğer sanıklar, 'silahlı örgüt kurmak ve yönetmek', 'adam öldürme', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' gibi suçlardan dolayı yargılanıyor. 61 sanık arasında 28'i tutuklu durumda ve süreç Sincan Cezaevi'nde devam eden davalarda ele alınıyor.

Ayhan Bora Kaplan, bugünkü duruşmada kendine yöneltilen suçlamaları reddetti ve duruşma sırasında maruz kaldığı muameleleri anlattı. Kaplan, "Kaçarken yakalandığım söyleniyor. Ancak kaçacak biri iki gün önce nasıl tarifeli uçak bileti alır ve kendi pasaportuyla, kendi arabasıyla seyahat eder?" diyerek kendine yöneltilen suçlamalara itiraz etti. Ayrıca, gözaltına alınırken yaşananların şov amaçlı olduğunu ve gözaltı sürecinde polisler tarafından işkence gördüğünü iddia etti.

TRT Binası Önünde Ağır Silahlı Fotoğraflar ve Devlet Görevlileri

Mahkeme Başkanı'nın Kaplan'a "TRT binası önünde ağır silahlı fotoğraflarda nereden buldunuz bu silahları?" şeklindeki sorusuna Kaplan, devlet görevlilerini suçlayabileceği yönünde bir baskı hissettiğini ve bu konuyu mahkemede açıklamanın doğru olmayacağını söyledi. Kaplan, "Bunları burada konuşursam, hemen internete düşer" diyerek mahkemeden gizlilik talep etti.

"Ağzında Hastalık Varmış" Diyerek İşkence İddialarını Reddetti

Erkan Doğan üzerinde işkence yapmadığını belirten Kaplan, şiddet uyguladığı iddialarını reddetti ve "Bu adam zaten hastalıklıydı, bir tokatla dişleri dökülebilir durumdaydı" diyerek kendini savundu. Kaplan, Doğan'ın ifadelerinin abartılı olduğunu ve bu yüzden suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

Mahfuz Tatar Cinayeti ve Alibi

Mahfuz Tatar cinayetine ilişkin savunmasında Kaplan, cinayet günü eğlence mekanı 'Tren' adlı mekanın açılışının ardından evinde olduğunu ve hiçbir şiddet olayına karışmadığını söyledi. Kaplan, "Mahfuz'un öldürüldüğü gece ben orada değildim. Tanık var mı?" sorusuna ise gelecekteki savunmasında bu konuya değineceğini belirtti.

Önemli Günlerde Telefonunu Umut Çabuk'a Bırakıyor

Kaplan, telefonunu genellikle Umut Çabuk isimli bir arkadaşına bıraktığını, özellikle önemli günlerde ve çatışma ihtimali olduğunda bu şekilde hareket ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı'nın, "Daha önce neden telefonunun Umut Çabuk'ta olduğunu söylemediniz?" sorusuna Kaplan, "Neden söyleyeyim ki, ben desem Umut Çabuk hakkında da çok şey söylenebilir" şeklinde yanıt verdi.

Yargı Süreci Nasıl İlerleyecek?

Bu dava, Türkiye'deki yargı tarihinde önemli bir yere sahip olmaya devam ediyor. Ayhan Bora Kaplan ve diğer sanıklar, suç örgütü üyeliği ve ağır suçlarla itham ediliyorlar. Davanın sonucu, sanıkların savunmaları ve iddialarla şekilleniyor. İlerleyen günlerde mahkeme süreci, bu detaylar ışığında daha da netleşecek. Sanıkların suçsuzluğunu ispatlama çabası ve savcılığın iddiaları arasında sıkı bir mücadele devam ediyor.


Bu duruşma, suç örgütleri ve adalet sistemine dair daha geniş bir tartışmanın parçası olarak Türk hukuk sistemi içinde kritik bir öneme sahip. Ayhan Bora Kaplan'ın ve diğer sanıkların yargılanması, adaletin sağlanması adına büyük bir dikkatle takip ediliyor.