KKTC'de Eğitim Sektörünü Sarsan Sahte Diploma Skandalı ve Atılan Adımlar

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), son dönemde üniversitelerinde patlak veren sahte diploma skandalıyla gündemde. Bu durum, ülkenin eğitim sektörünün kalitesini ve geleceğini derinden sarsarken, yetkililer bu sorunu çözmek için harekete geçti. İşte, KKTC'deki eğitim sektörünü kasıp kavuran bu krizin detayları ve atılan adımlar.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaşananlarla ilgili olarak, ülkede kaliteli eğitim veren birçok üniversitenin bulunduğunu ve eğitim sektörünün korunması gerektiğini vurguladı. Tatar, Türkiye'deki Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettiklerini ve YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile işbirliği yaparak sorunların üstesinden geleceklerini belirtti.

Güzelyurt ilçesindeki Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde başlayan ve ülke genelinde etkileri hissedilen sahte diploma krizi, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler dahil olmak üzere birçok üst düzey yetkilinin tutuklanmasıyla daha da büyüdü.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise, yolsuzluğun sadece eğitim sektörüyle sınırlı olmadığını, toplumun her katmanına yayıldığını ifade ederek, bu sorunun çözümü için ciddi adımların atılması gerektiğini söyledi.

Eski Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu, KKTC'nin turizm ve eğitimin yanı sıra denetimsiz üniversite açılışlarının da önemli bir sorun haline geldiğini belirtti. Sucuoğlu, sahte diplomaların sadece kullananlar için değil, eğitim sektörü için de büyük zararlar doğuracağını vurguladı.

Türkiye ve KKTC'den gelen bir YÖK heyeti, KKTC'deki üniversitelerin durumunu incelemek üzere adaya geldi. Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, 17 üniversitenin YÖK'e akredite olduğunu, ancak bunların tüm bölüm ve kontenjanlarının denklik kabulü anlamına gelmediğini açıkladı.

KKTC Başbakanı, yaşananlar üzerine Türkiye Cumhurbaşkanına bir mektup yazarak YÖK'ün eğitim sistemini yeniden yapılandırmasını talep etti. YÖK ve YÖDAK'ın işbirliğiyle, her öğrencinin akademik durumunun izlenebileceği ve diplomalara barkod verileceği bir sistem kurulması planlanıyor.

Bu adımlar, KKTC'deki eğitim sektörünün geleceği için umut verici görünse de, sahte diploma skandalı, eğitimde kalite ve güvenilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin bu sorunu kökten çözme ve eğitimdeki güveni tekrar tesis etme yönündeki çabaları, hem KKTC hem de bölgesel eğitim standartları için hayati önem taşıyor.