• Haberler
  • Gündem
  • Yargıtay'dan düğünde takılan takılar hakkında emsal karar! Konu ile ilgili tartışmalar büyüyor!

Yargıtay'dan düğünde takılan takılar hakkında emsal karar! Konu ile ilgili tartışmalar büyüyor!

Evlenen çifter ile ilgili en çok merak edilen konuların arasında düğünde takılan takılar yer aldı. Uzun süredir pek çok çift tarafından en çok merak edilenler arasında yer alan konu hakkında Yargıtay tarafından emsal niteliğinde bir karar çıktı.

Evlenirken takılan takıların boşanma davasında kimde kalacağı konusunda ortaya çıkan tartışmalar devam ediyor. Eski zamanlardan bu yana düğünde takılan altınların örf ve geleneklerden dolayı kadınlarda kalıyor olması ve kadınların hakkı olduğu iddia edilmesinin ardından son dönemde yeniden gündeme gelen konu hakkında damatlardan da itiraz gelmeye başladı. 

Konu ile ilgili yapılan bu itirazların yanı sıra tartışmalar da büyürken boşanan bir çift tarafından takı konusunda mahkemelik olmaları gündeme geldi. Yargıtay tarafından da konu ile ilgili verilen karar çiftlere emsal niteliğindeydi. 

TAKI TARTIŞMASI MAHKEMEYE TAŞINDI! 

Bir çifte düğünde takılan 200 çeyrek, 6 adet tam altın, 3 yarım altın, 19 adet 20'şer gram 22 ayar bilezik ve 1 adet 14 ayar 23 gram bilezik takıldı. Bunun üzerine boşanmaya karar veren çift takı konusunda anlaşamadı. Aile Mahkemesi'ne başvuran kadın düğünde takılan altınların kendisine ait olduğunu söyleyerek iadesine ve iadesinin yapılmaması halinde ise altınların değerleri kadar ödeme yapılmasını talep etti. 

DAMAT İTİRAZ ETTİ! 

Damat ise gelen bu iddiaların ardından gelinin açıkladığı kadar ziynet eşyanın bulunmadığını toplamda ise 150 civarında çeyrek ve küçük ölçekte bilezik takıldığını söyledi. Damat bu defa da örf ve adetlerine göre takıların damatta kalmasının gerektiğini açıklayarak davanın reddini istedi. 

KONU YARGITAY'A TAŞINDI 

Aile Mahkemesi konunun kısmen kabulüne karar verdikten sonra konu Yargıtay'a taşındı. Konu hakkında yazılı bir kuralın olmaması da göz önünde bulundurularak Yargıtay tarafından oy çokluğu ile karar çıktı. Kararda yer alan ifadeler şu şekildeydi; 

"Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Davalı genel kuralın aksine örf ve adetleri bulunduğunu iddia ettiğine göre bunu ispat külfeti kendisine düşmektedir. Davalı ispat amacıyla muhtar olan tanığı dinletmiş; tanık iddia edilenden farklı olarak ’bizim adetlerimiz düğünde takılan takılar, kıza takıldıysa kızın, oğlana takıldıysa oğlanın olur" şeklinde ifade vermiş; mahkemece tanığın beyanı esas alınarak hüküm kurulmuştur." 

Devamında ise alınan karar ile ilgili, "Hemen belirtmek gerekir ki, düğünde takılan takıların erkeğe ait olduğu yönünde örf ve adetleri bulunduğunu belirten davalının, dinlettiği tanığın beyanı ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına yansıyan yaygın örf ve adet karşısında daha köklü bir adetin varlığını ispatlayamadığı açıktır. Bu durumda genel kuraldan ayrılınmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Mahkemenin direnme kararı Kurul çoğunluğu tarafından isabetli bulunmamıştır.

Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, düğünde takılan takıların düğün masraflarına katkı mahiyetinde olduğu ve kime takıldıysa ona hediye verilmesi gayesi güdüldüğü, takılan tüm ziynet eşyasının kadına bağışlanmasının amaçlanamayacağı görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy çokluğu ile hükmedilmiştir." şeklinde yapılan açıklamalar ile birlikte erkeğe takılan ziynet eşyalarının aksi kanıtlanmadığı sürece de kadına ait olduğu anlaşıldı. 

 

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!