Ucuz Et Kuyruklarının Başı Var Sonu Yok! Et Fiyatları Rekor Üstüne Rekor Kırıyor!

Başkentin kalbinde, Ulus'ta, iki bina arasına sıkışmış bir noktada, ucuz et almak isteyen vatandaşlar her gün şafak vaktinden itibaren uzun kuyruklar oluşturuyor. Bu görüntü, dar gelirli ailelerin yaşadığı ekonomik sıkıntıların çarpıcı bir örneğini teşkil ediyor. Vatandaşlar, ailelerini geçindirebilmek adına sabahın erken saatlerinde evlerinden çıkıp, saatlerce beklemeye razı oluyorlar.

Halis Yazıcı adlı bir vatandaşın sözleri, durumun vahametini gözler önüne seriyor: "Evde torunlar var, babaları işsiz. Saat 5 buçukta yola düştüm ben buraya gelmeye. Aldığım para 12 bin lira 4 kişiyi geçindiriyorum. Ben sabah kalkarken sofradan doymadan kalkıyorum önce çocuklar yesin diye." Yazıcı'nın bu sözleri, birçok vatandaşın yaşam mücadelesini simgeliyor.

Ramazan ayı öncesinde, ucuz et talebi daha da artarken, vatandaşların bu süreçte yaşadıkları zorluklar göz ardı edilemez. Market ve kasaplardaki et fiyatlarının yüksekliği, dar gelirli vatandaşları Et ve Süt Kurumu'nun sunduğu daha uygun fiyatlı ete yönlendiriyor. Kurumda kıyma 229 TL, kuşbaşı ise 259 TL'den satılırken, piyasadaki fiyatlar neredeyse iki katına çıkıyor.

73 yaşındaki Mehmet Şener'in "50-100 TL indirimli alayım diye geceden gelip sırada bekliyorlar. 'Memleket çağ atladı' diyorlar. Böyle çağ atlanır mı be. Memleket ilerledi… Ne ilerlemesi, geri gidiyor." sözleri, ekonomik zorlukların yanı sıra, yaşanan durumun sosyal ve politik boyutlarına da ışık tutuyor.

Kuyrukta bekleyen diğer vatandaşların hikayeleri de çeşitli zorlukları ve duygu durumlarını yansıtıyor. Emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar, uzun çalışma yıllarının ardından hala temel ihtiyaçlar için mücadele eden yaşlılar, ekonomik zorluklar karşısında çaresiz kalan aileler... Bu hikayeler, toplumun farklı kesimlerinden insanların ortak sorunlarına dikkat çekiyor.

Vatandaşların bu çabası, sadece ekonomik bir mücadele değil, aynı zamanda sosyal adalet, eşitlik ve insan onuruyla ilgili derin sorunları da gündeme getiriyor. Ucuz et kuyruğunda bekleyen her kişi, daha iyi bir yaşam umuduyla, sistemin kendilerine sunduğu koşullara meydan okuyor.

Bu durum, sadece ekonomik politikaların gözden geçirilmesini değil, aynı zamanda sosyal politikaların ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesini gerektiriyor. Vatandaşların sesine kulak vermek, onların ihtiyaç ve beklentilerini anlamak, adil ve sürdürülebilir bir toplum yapısına ulaşmanın ilk adımı olmalıdır.

Başkentteki bu uzun kuyruklar, sadece ucuz et peşinde koşan insanların değil, aynı zamanda daha iyi bir yaşam arayışında olan toplumun bir kesitini temsil ediyor. Bu mücadele, toplumun her kesiminden destek ve anlayışı gerektiriyor. Ucuz et kuyruğundaki bu görüntüler, sistem üzerine yeniden düşünmemiz için bize bir fırsat sunuyor.