Türkiye'nin Gerçek Gündemi: Yoksulluk, Açlık ve Sığınmacılar
Birleşik Metal Sendikası'nın yoksulluk ve açlık sınırı verilerini açıklaması, sığınmacılara karşı miting düzenleyen İslamcı Özgür-Der'in tevhid bayrakları açması ve iki büyük muhalefet partisinin genel başkanlarının gündemleri eleştirildi.
Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmeler, ülkenin gerçek gündeminden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Bir yanda yoksulluk ve açlık sınırı verileriyle çarpıcı bir tablo ortaya koyan Birleşik Metal Sendikası, diğer yanda tevhid bayraklarıyla sığınmacılara destek veren İslamcı Özgür-Der ve bunlara kayıtsız kalan iki büyük muhalefet partisinin genel başkanları…
Yoksulluk ve Açlık Sınırı Verileri
Birleşik Metal Sendikası, dün yaptığı basın açıklamasıyla Türkiye’de yoksulluk ve açlık sınırının son durumunu kamuoyuna duyurdu. Sendika, Ağustos 2023 itibarıyla yoksulluk sınırının 41 bin lira, açlık sınırının ise 12.034 lira olduğunu belirtti. Bu sonuçlara göre, Türkiye’nin yüzde 90’ından fazlası yoksul, yüzde 50’si ise aç olarak tanımlanıyor. Zira aylık geliri 41 bin liranın altında olanlar yoksul, 12 bin liranın altında olanlar ise aç sayılıyor.
Sendika, bu verilerin iktidara yakın bir sendikanın araştırmasından alındığını da vurguladı. Buna göre, Türkiye’de asgari ücretli ve emekli olan milyonlarca insan, açlık sınırının altında bir maaşla geçinmeye çalışıyor. Sendika, bu durumu “masal martaval” olmadığını, gerçekleri yansıttığını söyledi.
Sığınmacılara Karşı Miting
Türkiye’de yaşayan milyonlarca sığınmacıya karşı herhangi bir eleştiri ya da tepki göstermek neredeyse imkansız hale geldi. Sığınmacılara karşı konuşan ya da yazanlar, halkı kışkırtmak suçlamasıyla savcılıklara şikayet ediliyor ya da dava açılıyor. Ancak sığınmacılara destek verenler için böyle bir engel yok.
İslamcı Özgür-Der adlı örgüt, geçtiğimiz günlerde İstanbul Saraçhane’de bir miting düzenledi. Mitingde tevhid bayrakları açan örgüt üyeleri, sığınmacılara karşı yapılan baskılara tepki gösterdi. Örgüt, Türkiye’nin ümmetin bir parçası olduğunu ve sığınmacılara sahip çıkması gerektiğini savundu.
Bu miting, Türkiye’nin ümmetçi sığınmacılara işgal ettirilmesi olarak nitelendirildi. Sığınmacıların Türkiye’de her türlü imkandan bedava yararlandığı, hatta bazı bölgelerde kendilerine ev inşa edildiği ve maaş ödendiği iddia edildi. Bu durumun tamamen iktidarın siyasi çıkar hesaplarına dayandığı öne sürüldü.
Muhalefet Partilerinin Gündemi
Türkiye’de yaşanan bu gelişmeler karşısında, iki büyük muhalefet partisinin genel başkanlarının gündemleri ise oldukça ilginçti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki muhalif sesleri susturmak ve koltuğunu korumak için çaba harcarken, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise kendisine “kafir” denmesine takılmıştı.
Akşener, gazilerle buluştuğu bir etkinlikte, kendisine “kafir” diyenler olduğunu söyledi. Ancak bu sözü kimin, ne zaman ve nerede söylediği bilinmiyordu. Akşener, bunu açıklamak yerine, kendisine böyle diyenlere cevap verdi. Bu durum, Akşener’in siyasi iletişimde yaptığı bir hata olarak değerlendirildi. Zira kendisine yöneltilen hiç duyulmayan ya da bilinmeyen çamurları bizzat kendisi ilan etmiş oldu. Bu da şahsi itibarını zedeledi.
Akşener’in daha önce de seçim sürecinde benzer hatalar yaptığı hatırlatıldı. Akşener, sık sık kendisine “kocasını aldattı”, “kaseti var”, “FETÖ’cü” gibi iftiralar atıldığını söylemişti. Ancak bunların hiçbiri kanıtlanamamıştı. Akşener’in bu şekilde siyaset yapmasının, kendisine zarar verdiği gibi, Türkiye’nin gerçek gündeminden de uzaklaştığı belirtildi.
Bakmadan Geçme