Türkiye ile İsrail Arasındaki Ticaret, Diplomatik Gerilimlere Rağmen Zirveye Ulaştı

Diplomatik gerilimlerin ve karşılıklı suçlamaların gölgesinde, Türkiye ile İsrail arasındaki ticari ilişkiler beklenmedik bir zirveye ulaştı. Ankara'nın İsrail'i Gazze'deki eylemleri nedeniyle soykırım yapmakla suçladığı bir dönemde, Ocak 2024'te iki ülke arasındaki ticaret hacmi, 141 milyon dolarla son sekiz ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durum, siyasi ilişkilerin ekonomik dinamikler üzerindeki karmaşık etkisini gözler önüne seriyor.

Türkiye, İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri operasyonlarına karşın, hükümet ve hükümete yakın kuruluşlar tarafından yoğun eleştirilere rağmen, iki ülke arasındaki ticari bağları güçlü tutmayı başardı. Hatta bu süreçte, boykot çağrıları ve protestolara konu olan Starbucks gibi İsrail ile bağlantılı markalara karşı kampanyalar düzenlenmesine rağmen, Türkiye'nin İsrail'den yaptığı ithalat miktarı artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'nin İsrail'den ithalatı, 2024 yılının Ocak ayında 141 milyon dolarla, önceki aylara kıyasla önemli bir artış kaydetti. İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının başladığı Ekim 2023'ten itibaren dört aylık dönemde, Türkiye'nin İsrail'den ithalatı 463,2 milyon dolara ulaşarak savaş öncesi dönemi geçti. Bu rakamlar, savaşın ekonomik ilişkiler üzerinde beklenenden farklı etkiler yaratabileceğini gösteriyor.

Türkiye'nin İsrail'e ihracatı da dikkate değer seviyelerde. Ekim 2023 ile Ocak 2024 arasında Türkiye'den İsrail'e yapılan toplam ihracat 1 milyar 446 milyon doları buldu. Bu, savaşın başlamasından önceki dört aya göre bir düşüş olsa da, iki ülke arasındaki ticaretin devam ettiğinin ve hatta bazı alanlarda büyüdüğünün bir göstergesi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un açıklamaları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının yarattığı insani krizin büyüklüğünü ortaya koyuyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarda 30 bin kişinin hayatını kaybettiği, 70 bin kişinin yaralandığı bildirildi. Bu trajik bilgiler, iki ülke arasındaki ticaretin artışıyla kontrast oluşturarak, uluslararası ilişkilerdeki karmaşık dengeleri ve ekonomik çıkarların siyasi ve insani meselelerle nasıl iç içe geçebileceğini gösteriyor.

Bu durum, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin, siyasi gerilimler ve karşılıklı suçlamaların üstesinden nasıl geldiğini ve ekonomik çıkarların, diplomatik ilişkilerde belirleyici bir rol oynayabileceğini vurguluyor. İki ülke arasındaki bu ekonomik bağların geleceği, bölgesel siyasetin yanı sıra global ekonomik trendler tarafından da şekillendirilecek gibi görünüyor.