Suriye ile ilişkileri yeniden normalleştirmek için ABD ve BAE harekete geçti!

BAE’nin Suriye’de ki çirkin oyunlarının farkına varan ABD Senatörü Jim Risch, 6 Ocak 2023'te bir  tweet'te Birleşik Arap Emirlikleri'ni Suriye'nin Esad hükümetiyle daha fazla ilişki kurması konusunda uyardı. Bu uyarısını, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed'in Başkan Beşar ile görüşmek üzere Şam'a ikinci ziyaretinden sadece bir gün sonra yaptı.  

 ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde oturan bir senatör olarak Risch, Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası (Sezar Yaptırımları) ile Washington'un ortaklarını ve müttefiklerini aynı çizgide tutmak için elindeki en güçlü araçlardan birine sahip olduğunun farkında olmalıdır.

ABD, Suriye'de sadece pasif bir izleyici olmak yerine, Arap ortakları üzerinde hala önemli bir güce sahip. Abu Dabi için Suriye, ağ oluşturan bir varlıktır. Bölgesel bir orta güç olarak kendi duruşunu yükseltmek için Şam ile ilişkilerini bir pazarlık kozu olarak kullanmaya çalışıyor.

 İki otoriter karşı-devrimci oyuncu arasında sevgi kaybı olmadığını söylemek yanlış olsa da, Esad'ın kendisini devrim sonrası Suriye'de önde gelen Arap simsarı olarak konumlandırmak için Birleşik Arap Emirlikleri tarafından kullanılacak bir araç olduğunun altını çizmek önemlidir. .

 Körfez devletinin ağ merkezli devlet idaresi, Abu Dabi'deki stratejik karar alma aygıtına doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olan tüm alanlarda karmaşık ve gizli ağlar geliştirmeye ve olgunlaştırmaya dayanıyor - BAE'yi bölgesel etkinin kilit düğümü yapan ağlar.

 Durum küresel olarak dışlanmış Esad hükümeti lehine dönmeye başladığında, Suriye Körfez monarşisine ilginç bir fırsat sağladı.

 Suudi Arabistan ve Katar gibi diğer Körfez ülkeleri, Şam'a karşı savaşan isyancıları silahlandırmanın ön saflarında yer alırken , Esad'ın karşı devrimi, Rusya ve İran'ın desteğiyle iktidara tutunmayı başaran hükümetinin direncinin kanıtıdır. .

 Stratejik boşluk

Abu Dabi, bölgesel rakibi İran'ın Arap Levant'ta ilerleme kaydettiği bir dönemde Şam'a destek eli uzatmak için stratejik boşluğu kullandı. Dahası, emirlik, tıpkı BAE'nin hükümdarı Başkan Muhammed bin Zayed Al Nahyan (MBZ) gibi İslamcılığa karşı karşı-devrimci bir haçlı seferinde olan Esad'da ideolojik bir müttefik buldu.  Bu nedenle BAE'nin 2018'de Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açmaya karar vermesi şaşırtıcı değildi. Emirlik ağları çok hızlı bir şekilde, özellikle finans ve ticaret alanlarında yeniden etkinleştirildi.

 Kilit Şam vekilleri , yasadışı paraları için güvenli bir sığınak olarak yıllarca BAE ile yakın ilişkiler sürdürdüler - birçoğu Ocak 2019'da Abu Dabi'nin ev sahipliğinde BAE-Suriye Yatırım Forumu'nda yer aldı. Ve Suriyeli işadamları ve şirketler Dubai'nin konumunu küresel pazarlara erişmek için bir finans merkezi olarak kullanabildikçe ikili ticaret büyümeye başladı. Hatta bazıları, Samer Foz'un BAE merkezli ASM International Trading gibi  yaptırımlardan kaçmaya çalıştığı için ABD Hazinesi tarafından görevlendirildi.

 Stratejik düzeyde Abu Dabi, Suriye istihbarat görevlilerine BAE'de eğitim kursları sağlayarak Şam ile güvenlik bağlarını yeniden başlattı . Bazıları MBZ'nin 2020'de Esad'a Türkiye'yi Suriye'deki bir askeri çatışmaya bağlaması için 3 milyar dolar teklif ettiğini iddia edecek kadar ileri gidiyor  - bu plan Rusya tarafından bozuldu .

 Abu Dabi ile Şam arasındaki tüm bu açık, stratejik angajman, Trump yönetiminin Sezar Yaptırımlarını Haziran 2020'de uygulamaya koymasıyla sona erdi ve Emirates olay yerine geldi.

 İlk önce yaptırımlardan şikayet etse de, Birleşik Arap Emirlikleri, yaptırım rejiminin insani istisnalarını kullanarak Suriye angajmanını gri bölgeye kaydırdı. BAE Kızılayı Halep ve Şam bölgesinde sahra hastaneleri açtı . 2021'de Suriye'ye aşı ve pandemik destek sağlamak için Covid diplomasisini kullandı - yaptırımların ısırmadığı ancak Abu Dabi'nin Şam'da kredi satın almasına izin veren alanlarda sağlanan önlemler.

 Şam'a açılan kapı

O zamandan beri BAE'nin Esad hükümetiyle ilişkisi, eylemden çok anlatıma dayalı oldu. BAE'nin “ Suriye'nin en önde gelen küresel ticaret ortağı ” haline gelmesiyle ilgili konuşmalar, uluslararası düzeyde Abu Dabi'nin Şam'a açılan kapı olduğu algısını şekillendirmeyi amaçlıyor.

Esad'ın Mart 2022'de Abu Dabi'deki fotoğraf çekimi aynı amaca hizmet etti: BAE, Şam'la yeniden ilişki kurmanın anahtarlarını yine elinde tutuyor gibi görünüyor. Güney Suriye'de BAE'li firmalardan oluşan bir konsorsiyum tarafından inşa edilen 300 megavatlık bir güneş enerjisi santralinin duyurusu bile, ABD yaptırımları yürürlükte kaldığı sürece taslakta bir proje olarak kalacak.