Otomobil piyasasında neler oluyor? Fiyatlar artacak mı düşecek mi?
Otomobil piyasasında yaşanan son gelişmeleri Otomotiv yazarı Babür Gürel ile konuştuk. Araç arzının yeterli olmasına rağmen alım gücünün düşmesi, faizlerin yükselmesi ve kredi almada yaşanan sıkıntılar otomobil sektörünü nasıl etkiliyor? İşte detaylar.
Otomobil piyasasında son dönemde yaşanan gelişmeler hem tüketicileri hem de sektörü yakından ilgilendiriyor. Geçtiğimiz yıllarda pandemi ve çip krizi nedeniyle büyük bir araç sıkıntısı yaşanmıştı. Şimdi ise araç arzı yeterli olmasına rağmen yükselen faiz ve kredi almada oluşan sıkıntılar nedeniyle tüketiciler araç alamıyor.
Bu durum otomobil fiyatlarını nasıl etkiliyor? Otomobil bir yatırım aracı mı yoksa bir ihtiyaç mı? Bu soruların cevabını Otomotiv yazarı Babür Gürel ile konuştuk.
Araç fiyatları düşmeyecek aksine yükselecek!
Babür Gürel, otomobil piyasasında yaşanan son durumu şöyle değerlendirdi: “Eskiden araç üretici de yoktu, insanlar araba otomobil peşindeydi. Şimdi araç çok ama insanların alım gücü yok. Hafta içindeki yayında da söylemiştim, şu anda 1 milyon 500 bin liralık bir otomobile kredi için başvurduğunuzda bankalar size sizinle dalga geçer gibi 350 bin liralık kredi veriyorlar. Ve bu böyle olunca ortalıktaki nakit para sıkıntısının daha da yüksekliği ortaya çıkıyor. Çünkü insanlar elindeki nakit parasıyla otomobil alamıyorlar. Ve bunun yüzünden de otomobil firmaları kampanyalar yapmaya başladı. Fakat siz de biliyorsunuz ki kampanya otomobilin fiyatını ucuzlatmıyor. Zaten burada ucuzlayacak bir ürün de yok.
Otomobil ucuzlamadığı sürece de satışı zorlaşacak ve tabi bu tamamen bizim hem faizlerin yüksekliği hem kredilendirmede ve en önemlisi kurdaki oynaklık yüzünden otomobil fiyatları düşmeyecek aksine daha da artışı bekleniyor. Çünkü kuruların yükselmesi bekleniyor.”
Sadece parası olan araba sahibi olabilecek mi?
Otomobil kredileri ile ilgili Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten bir açıklama gelmişti. Bakan Şimşek, otomobil kredilerine sınırlayıcı bir perspektife sahip olduklarını belirtmişti. Bu açıklama, sadece parası olanın araba sahibi olabileceği bir döneme girdiğimizi mi işaret ediyor? Babür Gürel, bu konuda şunları söyledi:
“Aslına bakarsanız evet. Şöyle ki; elinde nakit parası olan otomobili alabilecek. Çünkü hala Türkiye’de otomobil bir yatırım aracı olarak görülüyor. İşte ben şimdi aracımı 10 liraya alsam 2 ay sonra ben bunu 12 liraya nasıl satarım düşüncesiyle bu iş yapılıyor. Bireysel alıcılar, satıcılar herkes otomobilde şunu düşünüyor: Ben aracı bugün 10 liraya aldım yarın 12 liraya satarım. Bu fikir değişmedikçe herkes nakitle dönmeye çalışacak ve maalesef bu sektörü sıkıntıya sokacak.”
Otomobilde verginin de vergisi ödeniyor
Babür Gürel, otomobil fiyatlarının yüksekliğinin en önemli nedenlerinden birinin de vergiler olduğunu vurguladı. Gürel, şöyle devam etti: “Otomobilde hiçbir eksiğini, hiçbir vergisini ödemeden aracınızı yola çıkartamazsınız. Ve otomobilde yine şunun altını çiziyorum, verdiğiniz her 100 liranın 54 lirası devlete gidiyor. Çok büyük bir oran, yarısından fazlası. Çünkü biz burada verginin de vergisini ödüyoruz baktığımızda. Ve en ucuz otomobil dahil olmak üzere devlet bir otomobilden ortalama 519 bin lira vergi alıyor. Bakın arabanın otomobilin fiyatı en düşük otomobil 987 bin lira, neredeyse 1 milyon lira oldu. Ve bunun 519 bin lirası sadece vergiler.”
Otomobil birikim hedefi olmaktan çıktı mı?
Babür Gürel, otomobilin birikim hedefi olmaktan çıkıp çıkmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Otomotiv sektörüne ilişkin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Çünkü otomobilin fiyatını belirleyen unsurların başında kur geliyor. Kur ne kadar yüksek olursa otomobilin fiyatı da o kadar yüksek oluyor. Ve bu da tüketicinin alım gücünü düşürüyor. Dolayısıyla otomobil artık bir ihtiyaç olarak görülmesi gereken bir ürün haline geldi. Birikim yapmak için değil, ihtiyacını karşılamak için alınması gereken bir ürün haline geldi.” dedi.
Bakmadan Geçme