- Haberler
- Gündem
- Meral Akşener'den ''İmamoğlu'na verilen siyasi yasak Erdoğan'ın kararı'' açıklaması geldi!
Meral Akşener'den ''İmamoğlu'na verilen siyasi yasak Erdoğan'ın kararı'' açıklaması geldi!
Geçtiğimiz günlerde TSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası ve siyasi yasak kararı alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili konuştu.
FOX TV ekranlarında yayınlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat programına katılım sağlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldukça önemli açıklamalarda bulundu. Meral Akşener önemli açıklamalara yer verirken aynı zamanda Ekrem İmamoğlu'na verilen siyasi yasak ve 2 yıl 7 ay hapis cezasının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı olduğunu belirtti.
Programda oldukça önemli açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener pek çok konuya değindi. Geçtiğimiz günlerde TSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hapis cezası ve siyasi yasak kararı alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili konuştu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları şu şekilde yer aldı;
''ACAYİP LÜKS HAYAT''
Küfe vatandaşın sırtında. Küfe 10 yaşındaki kızına meyve toplayan ve işsiz olan, plastik ve karton toplayarak geçinmeye çalışan babanın sırtında. Sayın Erdoğan beceremiyorsa gitsin. Hani ver yetkiyi gör etkiyiydi. Varsa bir küfe kendiniz aldınız siz. Acayip lüks hayat var. 13 tane uçak var. Kardeşim 2 tanesi neyinize yetmedi?
Bu seyahatlere özel arabalar uçakla öncede gönderiliyor. Pek çok hükümetle çalıştık, acayip eleştirdik ama böyle bir şeyi anlatmam mümkün değil. Asgari ücrete sayın Erdoğan 8 bin 500 olarak açıklamıştı. Biz bütün hesapları yapıp 9 bin 600 olarak açıklamıştık. Açlık sınırı Ocak ayında 8 bin 700 lira olacak yani asgari ücret yine açlık sınırının altına düşecek. Gıdaya erişim ve ısınma müthiş bir problem.
''TEKLİF REDDEDİLDİ''
Buzdolabını açıyorsunuz gördüğünüz sadece hoşaf. Bu yoksul ailelerde protein alamadıkları için çocuklarda bodurluk başladı. 14’ünden itibaren obezlik başladı. Biz ‘Rüzgar gülü’ adında bir proje açıkladı. Dedik ki çocukların sabah kahvaltısını ve öğlen yemeğini verin. Hiç değilse 1 öğün verilsin diye teklif verdik reddedildi.
Eskiden sayın Erdoğan bu işi bilirdi. Bizim yaş grubu bu yollardan gelmeyiz. Ben bir köyden çıktım geldi, sayın Erdoğan Kasımpaşa’dan geldi. Eğitim sosyal adaleti, sınıf geçirgenliğini sağladı. Bizim bu yolları unutmamamız gerekiyor. Sayın Erdoğan Saray’a gitti. Paralel bir dünya orası. Sağlık adına sayın Erdoğan manda yoğurdu, kestane balı karıştırın yiyin dedi. O fakir evlerde neler olduğunu bilmediği için böyle diyor.
Ben gezerken emeklileri gördüm; 5 farklı maaş vardı. Emekli maaşı en azından asgari ücret kadar olsun. Maliyet yükseldi, kiralar uçtu, doğalgaz uçtu, bütün maliyetler arttı, buna karşın alım gücü düştü.
Ulaştırma bakanının aldığı maaşla asgari ücretlinin aldığı maaş, hatta 2 asgari ücret koyun; büyükşehirde asgari ücretle kira ödesin de görsün. 1 yıl önce 15 bin lira olan kira şu anda 30 bin lira. Ama o ailenin maaşı 15 bin liradan 30 bin liraya artmadı.
''MERCİMEK ÇORBASININ İÇİNDE SADECE SU VAR''
Pazarcı esnafının da durumu berbat. Bu konuyu anlatmam mümkün değil. Devlet tarifinde açını doyurur, çıplağını giydirir. Vatandaşınızı aç bırakamazsın, açıkta bırakamazsın. Bu sosyal hak meselesini bir lütuf olarak çevirdikten sonra birçok konuda eksikler var.
Vidaları sıkıştırmaya başladığınızda buna Saray’dan, Ulaştırma Bakanlığı’ndan başlayacaksınız. Buzdolabını açıyoruz içinde hoşaf var. Mercimek çorbasının içinde sadece su var.
Motorlu taşıtlar vergisine zam yapılmadı dediler ama yüzde 62 zam yapıldı.
Biz İYİ Parti olarak eleşitirilerimizi dile getiriyoruz sonra çözümlerimizi üretiyoruz. Al sen yap oyları da sen al. Herkes pandemide sandalyesinde otururken ben şehir şehir gezdim. Oralarda bir tane partiyi eleştirmedim. Somut çareler ürettik ve kamuoyu ile paylaştık.
"ERDOĞAN VATANDAŞI İLE TAMAMEN KOPTU"
Gerçekten vatandaşın derdi çok yüksek. Gıda fiyatları, kiralar uçtu gitti. Deniliyor ki Avrupa’da uçtu gitti. Avrupa’da pandemi sonrası pahalılık var ama bizde en ufak artış yüzde 110’da olmuş, onlarda en yüksek artış yüzde 70’lerde. Ben nerede yanlış yaptım diyeceksiniz. Muhalefete suçu atmak çare değil ki.
Sandıkta göreceksiniz. Bir de ‘onlar’ diye bir kavram var. Onlar diye bir şey yok. Bu millet için çalışıyoruz. Vergiler yüzünden sizin de maaşınız gitti. Bu vergileri ayarlamak gerekmiyor mu? Biz öneriyoruz, yapmıyorlar. Somut probleminize çözüm üretiyoruz, siyaset budur. Parmak sallayan pis dil sonuçta Saraylara tıktı, her şeyi ben yapayım oldu. Ama görüyoruz ki sayın Erdoğan vatandaşı ile tamamen koptu.
20 Ocak 2020’de başlamışım, bugün aralık ayının sonundayız. O zamandan bu zamana en sert AK Partili kardeşlerimizden en doğru bilgileri aldık. Düşmanca bir kullanmadan dertleri dinlediğiniz zaman en doğru önerileri onlardan aldık. Bu zamana geldiğimizde o esnafların büyük bir çoğunluğu AK Parti’den koptu, dükkanlarını kapattı. İkinci turda gördüğüm kadarıyla 10 işçi çalıştırılıyorsa yarısı gitmiş. Diyorlar ki alım gücü düştü. Pandemide maliyeti 50 liraysa 75 lira oldu. Ama vatandaşın alım gücü böyle değil.
''ARJANTİN BAŞBAKANI GİTMEDİ''
Bunların tamamı çözülür. İsrafı, yandaş kayırmayı bırakacaksınız. Kur korumalı mevduat sistemine gidecek para 200 milyar dolar. Merkez Bankasına maliyetini sorduk, atanmış memur cevaplamadı. Çocuğunun yanına öğlen yemeği koymakta zorlanan aileler var. Ne olurdu o 5 müteahhide verilen paralar yerine o çocuklara beslenme verseydiniz? Bizim Cumhurbaşkanı Katar’a gitmiş. Başka kimler vardı. Katar emiri, Macron zaten finaldeydi bir de Sayın Erdoğan. Kupayı kazanan Arjantin’in Başbakanı israf olmasın diye gitmedi.
Suriye’den Irak’a, Ukrayna’dan İran’a 7 trilyon dolar hacim var. Türkiye bunlar içinde en iyi üreten ülke. Bunun içine Avrupa Birliği’ni Asya ve diğerlerini kattığımızda 21 trilyon dolar olur. Siz şahsım devleti ederseniz kim beni daha çok seviyor derseniz böyle oluyor. Vahim olan kişisel sempati ya da antipati üzerinden yürümesi.
Dışişleri’nde Tanzimat’tan beri hafıza vardı. Monşer dendi o hafıza kaybedildi. Milletvekilinden büyükelçi yapıldı. Ülkeler arasındaki ilişki kurumsaldır.
“MECLİS ÜYELİKLERİNİ YENİLESEYDİNİZ BUGÜN NE OLURDU?”
Millet iradesine ‘çak’ yapıldı aslında. Sayın Erdoğan da hapishaneye giderken ‘çak’ yapmamıştı. Dünün mağduru bügünün vesayetçisi millet iradesine tokat attı, hem de yine Saraçhane’de. İstanbul’da yapılan ilk seçimi sayın İmamoğlu 134 bin 500 oy farkla kazandı. Sonra millet iradesini yok saydınız, sadece büyükşehir belediye başkanının oyunu yok saydınız sonra 805 bin oy farkla İmamoğlu yine başkan oldu. Meclis üyeliklerini de yenileseydiniz acaba bugün ne olurdu?
Sayın İmamoğlu’na ‘ahmak’ dendi. Sayın İmamoğlu o sözü iade etti. Sonra o ahmak lafından çıkan 2 ay 7 aylık süre. Siz 1998’i hatırlasanıza? O karar verildiğinde ne halde olduğunu hatırlasana? Orda ‘çakmak’ olmaz, orada teselli olur. Benim sayın İmamoğlu’na yerimden kalkıp satılma nedenim budur.
Bizzati İstanbul’a çökmek ve siyasi yasak vermek için verilmiş bir ceza. Ben biliyorum ki milli irade kendisine uzatılan eli kırmıştır, sandıkta göreceğiz. AK Partili bir vekilin bir açıklaması var. Bu durumun rahatsız ettiği yönünde. Biz bir kanun teklifi verdik. Biz diyoruz ki yapılan bir yanlış, biz bunu düzeltelim. Bakalım AK Partili vekiller buna ne diyecek. Bir çok gruba sayın Erdoğan ‘terörist’ dedi. Binali Yıldırım’a mı oy vereceksiniz Sisi’ye mi diye sordu. Bu çok çirkin bir dil. Ben de Denizli’de çıkıp ‘Merhaba teröristler’ dedim. Erdoğan da beni hapse atmakla tehdit etti. Ben de çantamla çıktım çünkü eskiyi hatırlattım. Bir yargı problemi vat Türkiye’de. Bu böyle olamaz. Bu karar sayın Erdoğan’ın kararı. Bu bir seçim gündemi. Seçime giderken muhtemelen İstanbul’a çökme kararı. 16 milyonu ilgilendiren bir bütçe var ve o bütçe sistemin dışına çıktı.
“İSTANBUL’A ÇÖKME İŞİ BU”
Bunlar gelirse her şeyi keserler dediler, Millet İttifakı belediyeleri bunun önüne geçti. Millet ittifakı belediyeleri pandemide vatandaşın yanında oldu. 16 milyon İstanbullunun ürettiği bir değer bu. Şimdi mamalar kesildi, İstanbul’a çökme işi bu. Köprüyü nasıl yıkarız böyle bir şey mümkün mü? Hayal etsenize elimizde kazmayla yıkıyoruz. Saray bütün mantığı attaya götürdü.
Ankara ve İstanbul’u kaybetmenin koma hali var. İçişleri Bakanlığı hemen terör soruşturması başlattı. Ben eski bir İçişleri Bakanı olarak söyleyeyim. Pek çok FETÖ iltisaklısı çıktı. Bunları işe almada imza sahiplerine ne oldu? Güvenlik soruşturmasında eksik bilgi varsa sorumlu sizsiniz, işe alan değil. Habur’da mahkemeler kuruldu, rahatsızlık olmasın diye devlet dairelerinde Atatürk resmi kaldırıldı. Şimdi görülüyor ki devran değişti. Aldığınız kararların sonuçlarının sorumluları vardır.'' ifadelerini kullandı.
Gündeme yakın kalmak için kamugundemi.com haber sitesi bildirimlerimi açmayı unutmayınız.
Bakmadan Geçme