- Haberler
- Gündem
- Kovid-19 yeniden hortladı! Yeniden kapanma olacak mı sorusuna Bakan Koca'dan flaş açıklama!
Kovid-19 yeniden hortladı! Yeniden kapanma olacak mı sorusuna Bakan Koca'dan flaş açıklama!
Kovid-19 vakalarında artış var mı? İngiltere basını virüs salgınının yeniden hortladığını duyururken, Sağlık Bakanı kapanma olup olmayacağına dair flaş açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Köksal, mevsimsel hastalık, yeni varyantlar ve aşılar hakkında bilgi verdi.
Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınında sonbahar aylarına girilirken, vaka sayılarında yeniden artış yaşanmaya başladı. Bazı ülkelerde kapanma önlemlerinin gündeme gelmesi, salgının seyrinin nasıl olacağı konusunda endişeleri arttırıyor.
Türkiye’de ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 29 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Bir daha asla kapanma olmayacak. Koronavirüs artık mevsimsel bir hastalık gibi” demişti ama son gelen haberler salgının ne boyutlarda olduğunu gözler önüne serdi.
Peki, Kovid-19 gerçekten mevsimsel bir hastalık mı? Yeni varyantlar nelerdir ve belirtileri nelerdir? Aşılar bu yeni varyantlara karşı etkili mi? Yeniden kapanma olacak mı? Bu soruların cevaplarını Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal ile konuştuk.
Kovid-19 Mevsimsel Bir Hastalık mı?
Prof. Dr. Köksal, Kovid-19’un henüz mevsimsel bir seyir izlemediğini ve bizi şaşırtmaya devam edeceğini söyledi.
“Kovid-19’un mevsimsel bir hastalık olduğunu söylemek için henüz çok erken. Çünkü bu hastalık daha çok yeni ve henüz tam olarak tanımıyoruz. Bu hastalık bizi her zaman şaşırttı ve şaşırtmaya da devam edecek” dedi.
Prof. Dr. Köksal, geçtiğimiz yıl sonbahar ve kış aylarında vaka sayılarının arttığını hatırlatarak, “Bu yıl da benzer bir durum bekliyorduk ama Ağustos ayında bile vaka sayıları artmaya başladı. Bu bizim için şaşırtıcı değil ama zamansız biraz” diye konuştu.
Köksal, vaka sayılarının artmasının en önemli sebebinin virüsün mutasyona uğrayarak yeni varyantlar meydana getirmesi olduğunu belirtti.
Yeni Varyantlar Nelerdir ve Belirtileri Nelerdir?
Köksal, şu anda dünyada dolaşan en yaygın varyantın Delta varyantı olduğunu söyledi. ''Delta varyantı ilk olarak Hindistan’da ortaya çıktı ve çok hızlı bir şekilde bütün dünyaya yayıldı. Bu varyant çok kolay bulaşan bir yapıya sahip ve diğer varyantlara göre daha ağır seyrediyor” dedi. Delta varyantının belirtilerinin de diğer varyantlardan farklı olduğunu ifade etti.
“Delta varyantının belirtileri arasında baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, ateş, ishal, koku ve tat kaybı gibi belirtiler var. Bu belirtiler grip veya soğuk algınlığına çok benziyor. Bu nedenle Delta varyantını diğer varyantlardan ayırt etmek çok zor” dedi.
İftihar Köksal, Delta varyantının yanı sıra Epsilon, Lambda, Mu gibi diğer varyantların da takip edildiğini ancak henüz Delta kadar yaygın olmadığını söyledi.
Aşılar Yeni Varyantlara Karşı Etkili mi?
Aşıların yeni varyantlara karşı etkinliğinin azaldığını ancak tamamen etkisiz olmadığını vurguladı.
“Aşılar ve hastalığı geçirdikten sonra oluşan antikorlar yeniden hasta olmaya engel değil. Ama kliniğin ağır geçmesini ve ölüme karşı kesinlikle koruyucu. Bunun benzerini influenza virüsü ile yapabiliriz. Influenza virüsü de her yıl mutasyona uğrar ve yeni varyantlar meydana getirir. Ama aşılar ve geçirilmiş hastalık sonrası elde edilen antikorlar ölümü engeller” dedi.
Köksal, aşıların yeni varyantlara karşı etkinliğinin arttırılması için aşıların güncellenmesi gerektiğini söyledi.
“Aşıların yeni varyantlara karşı etkinliği yüzde 90’lardan yüzde 60’lara kadar düştü. Bu nedenle aşıların güncellenmesi gerekiyor. Aşı üreticileri de bunun üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki yıl yeni varyantlara karşı daha etkili aşılar görebiliriz” dedi.
Prof. Dr. Köksal, aşının önemine dikkat çekerek, “Aşı olmak hem kendimizi hem de çevremizi korumak için en önemli silahımız. Aşı olmayanlar hem kendileri hem de başkaları için risk oluşturuyor. Aşı olmayanlar daha kolay enfekte oluyor ve daha kolay bulaştırıyor” dedi.
Kapanma Olasılığı Var mı?
Köksal, kapanma önlemlerinin artık gündemde olmadığını söyledi.
“Kapanmanın olması çok doğru değil. Ben hiçbir ülkenin de kapanmaya gideceğini düşünmüyorum. Bakın sayıları giderek artıyor ama hiçbir zaman o en baştaki kapanmanın değişik sebepleri vardı” dedi.
Kapanmanın ilk dönemde aşı, ilaç ve korunma yöntemlerinin olmaması nedeniyle alındığını hatırlatarak, “Bugün geldiğimiz noktada bu hastalığın tedavisi var, ilacı var, aşısı var. Kaldı ki toplumların büyük bir kesimi geçirdi veya aşılandı” dedi.
Hastalığın klinik seyrinin de değiştiğini belirterek, “Hiçbir zaman o en başta gördüğümüz kötü akciğerleri, solunum sıkıntılarını görmüyoruz normal popülasyon için söyleyecek olursam. Bugün gelinen noktada bizi endişelendiren kronik hastalığı olanlar ve ileri yaştakiler yoksa normal popülasyondaki sağlıklı insanların artık Kovid-19’u ölümcül geçirmeleri pek mümkün gözükmüyor” dedi.
Kkapanma yerine sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyulması gerektiğini söyledi.
"Kapanma yerine salgının yayılmasını önlemek için sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uymam
Salgınla Mücadelede Neler Yapmalıyız?
Salgınla mücadelede bireysel ve toplumsal sorumluluğun önemine vurgu yaptı. “Salgınla mücadelede en önemli unsur bireysel ve toplumsal sorumluluktur. Her birimiz kendimizi ve çevremizi korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Bu da sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uymak, aşı olmak, semptom gösterdiğimizde test yaptırmak ve izolasyona girmek demektir” dedi.
Köksal, salgınla mücadelede devletin de rolü olduğunu belirterek, “Devlet de salgınla mücadelede gerekli tedbirleri almalı, aşı teminini sağlamalı, test kapasitesini arttırmalı, izolasyonu denetlemeli ve halkı bilgilendirmeli” dedi.
Salgının sona ermesinin ancak küresel bir dayanışma ile mümkün olacağını söyledi.
“Salgın sadece Türkiye’nin veya birkaç ülkenin değil, bütün dünyanın sorunu. Bu nedenle küresel bir dayanışma içinde olmalıyız. Aşı eşitsizliğini gidermeli, fakir ülkelere de aşı ulaştırmalı, virüsün yayılmasını önlemeli ve yeni varyantların ortaya çıkmasını engellemeliyiz” dedi.
Salgının sona ermesinin zaman alacağını ancak umutsuz olmamak gerektiğini söyledi. “Salgının sona ermesi için henüz çok erken. Bu bir maraton, kısa bir yarış değil. Ama umutsuz olmamalıyız. Bilim insanları bu hastalığı tanımaya, tedavi etmeye ve önlemeye çalışıyorlar. Biz de onlara destek olmalıyız. Birlikte başaracağız” dedi.
Bakmadan Geçme