• Haberler
  • Gündem
  • İstanbul'un Deprem Gerçeği: Japon Bilim Uzmanları tarih vererek peş peşe uyarılarda bulundu!

İstanbul'un Deprem Gerçeği: Japon Bilim Uzmanları tarih vererek peş peşe uyarılarda bulundu!

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki'nin İstanbul için kritik uyarıları ve Prof. Dr. Naci Görür'ün risk değerlendirmeleri ışığında, İstanbul'un deprem gerçekliği, riskler ve alınması gereken önlemler detaylıca ele alınıyor. İstanbul'da beklenen büyük deprem için tarih veren uzmanlar flaş...

İstanbul, sismik aktivitenin gölgesinde yaşamaya devam ederken, Japon yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki'nin son açıklamaları şehrin deprem hazırlığına dair ciddi soruları beraberinde getiriyor. Moriwaki, özellikle İstanbul'daki bazı bölgelerin yumuşak zemin sebebiyle olası bir Marmara depreminde ağır hasar görebileceğini belirtiyor.

Deprem uzmanının bu uyarıları, 1999 Gölcük depreminde benzer koşullar altında Avcılar gibi bazı İstanbul semtlerinde yaşanan yıkımları hatırlatıyor.

Moriwaki'nin "Depreme Karşı Bilinçlendirme ve Farkındalık" seminerindeki bu vurguları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkililerinin ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün değerlendirmeleriyle örtüşüyor. Görür, İstanbul'da her an deprem olma riskinin %47 olduğunu, bu riskin inanılmaz yükseklikte olduğunu ifade ediyor.

Ayrıca, Marmara Denizi'nde 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir depremin beklendiği ve kentteki yüksek riskli konut sayısının yaklaşık 1,3 milyon olduğu belirtiliyor. İstanbul'da yaşayan yaklaşık 3 milyon insanın bu riskli yapılar nedeniyle tehlike altında olduğu vurgulanıyor.

İBB, "Depreme Dayanıklı İstanbul" projesi kapsamında ciddi yatırımlar yapmış ve kentsel dönüşüm projeleri başlatmıştır. Bu projeler, yapıların, yolların, viyadüklerin güçlendirilmesinden, konut alanlarının üretimine ve toplanma alanlarının alt yapısının hazırlanmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Ancak, yapılan çalışmalara rağmen, İstanbul'da 1 milyon 200 bin bina içerisinde, 2000 yılı öncesine ait 800 bin binanın depremde ağır hasar alma riski taşıdığı belirtiliyor.

Deprem toplanma alanları ve acil kaçış yolları konusunda da yeniden gözden geçirme ihtiyacı duyulmaktadır. İBB, 5 bin 166 toplanma alanı belirlemiş olup, bu alanların yoğun yapılaşmanın olduğu yerlerde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Bu bilgiler ışığında, İstanbul'un depreme karşı daha hazırlıklı olması gerektiği açıktır. Moriwaki ve Görür gibi uzmanların uyarıları, şehrin deprem gerçekliğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemlerin ivedilikle alınması gerektiğinin altını çiziyor. İstanbul'daki her birey, bu riskin farkında olarak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde gerekli hazırlıkları yapmalıdır.

Sonuç: İstanbul'un deprem riski, sadece bir olasılık değil, kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Uzmanların uyarıları ve İBB'nin çalışmaları bu gerçeği vurgularken, şehrin bu büyük doğal afete karşı daha dirençli ve hazırlıklı hale getirilmesi için atılması gereken adımlar açıkça ortada. Bu süreçte her bireyin ve kurumun sorumluluğu büyük. İstanbul'un deprem gerçekliğiyle yüzleşmesi ve bu doğrultuda hareket etmesi, şehrin geleceği için kritik önem taşıyor.

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!