İstanbul Mercek Altında: Olası Depremde En Çok Etkilenecek İlçeler

Türkiye, Alp-Himalaya dağ kuşağı üzerinde yer alan ve deprem aktivitesi yüksek bir bölgedir. Bu bölgede, kuzeydeki ve güneydeki kıtaların Anadolu’yu sıkıştırması sonucu büyük fay hatları oluşmuştur. Bu fay hatlarından biri de Kuzey Anadolu Fayı’dır. Kuzey Anadolu Fayı, İzmit Körfezi’nden girerek Marmara Denizi içinden geçip Saros Körfezi’ne kadar uzanan ve yaklaşık 250 yıllık bir periyotla deprem üreten bir faydır.

Marmara Denizi içindeki bu fay hattının son büyük depremi 1912 yılında Şarköy-Mürefte depremi olarak bilinir. Bu depremden sonra, fayın Marmara çukuruna kadar olan kısmında gerilim biriktiği tahmin edilmektedir. Bu gerilimin boşalmasıyla oluşacak olan depremin, 10’lu yıllar içinde meydana gelme olasılığı yüksektir.

İstanbul Zemini Nasıl?

İstanbul’un zemini, jeolojik olarak farklı özelliklere sahip bölgelere ayrılabilir. En sağlam zeminler, kahverengi renkle gösterilen ve Türkiye’nin en eski kayalarından oluşan bölgelerdir. Bu bölgeler, Sarıyer, Şişli, Beykoz, Kadıköy gibi ilçeleri kapsar. Bu ilçelerdeki yapılar, deprem dalgalarını daha az hissedeceklerdir.

Ancak bu demek değildir ki bu ilçelerde hiç yıkım olmayacak. Eğer yapılar çürükse, zemin sağlam olmasına rağmen yine yıkılabilirler. Önemli olan zeminin sağlamlığı değil, yapının depreme dayanıklılığıdır.

Diğer taraftan, sarı, turuncu ve gri renkle gösterilen bölgeler daha hassas zeminlerdir. Bu bölgeler, Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy, Güngören, Esenler, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Bayrampaşa ve Silivri gibi ilçeleri kapsar. Bu ilçelerdeki yapılar, deprem dalgalarını daha çok hissedeceklerdir.

Bu da demek değildir ki bu ilçelerde yaşayanlar kaçacak yer arasınlar. Eğer yapılar sağlam inşa edilmişse, depreme dayanıklı bir yapıda oturan insanlar diğer ilçelerdeki kadar güvendedirler.

Depremden Korunmanın Yolları Neler?

Depremden korunmanın en önemli yolu, sağlam ve güvenli yapılar inşa etmek veya oturmak ve bunların bakımını yapmaktır. Yapıların deprem yönetmeliğine uygun olarak tasarlanması ve denetlenmesi gerekmektedir.

Ayrıca deprem öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken önlemler hakkında bilgi sahibi olmak ve bunları uygulamak da hayati önem taşımaktadır. Deprem çantası hazırlamak, deprem anında nerede duracağını bilmek, deprem sonrasında nasıl hareket edeceğini planlamak gibi konulara dikkat etmek gerekir.

Deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olan İstanbul halkının, bu konuda bilinçli ve duyarlı olması, hem kendileri hem de sevdikleri için hayat kurtarıcı olabilir.