• Haberler
  • Gündem
  • HÜDA PAR'dan açıklama: Bu alanlarda daha ahlaki bir düzenleme yapılmalı! Bazı maddeler ayıklanmalı

HÜDA PAR'dan açıklama: Bu alanlarda daha ahlaki bir düzenleme yapılmalı! Bazı maddeler ayıklanmalı

14 Mayıs seçimlerinde AKP listelerinden 4 milletvekili çıkaran HÜDA PAR'dan yeni bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada bazı alanlarda düzenleme yapılması gerektiğini ifade ederken, 6284 sayılı Kanun'a ilişkin açıklama yaptı.

Kadınlara yönelik politikaları ile son dönemlerde gündem olan HÜDA PAR’ın Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün parti programına ilişkin önemli açıklama yaptı. Sülün açıklamasında, “yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi" ifadesi ile kastedilenin "kurulmak istenen fon aracılığı ile yalnız yaşayan kadınlara maddi destek sağlanması" olduğunun altını çizdi.

Sülün, açıklamasının devamında kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki hükümleri düzenleyen 6284 sayılı kanunun "bazı maddelerinden ayıklanması ya da kaldırılıp daha ahlâki bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini" de savunurken, "İki tarafın da hakları gözetilmeli. Erkeğin de mağdur olmasına mahal vermeyecek şekilde olmalı." dedi.

KILIÇDAROĞLU VE TROLLERİ KELİMEYİ KIRPTI

HÜDA PAR GİK üyesi Aynur Sülün T24’e önemli açıklamalarda bulundu. Parti programındaki, “Vârisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir” ifadesi hakkında konuşan Sülün, şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu ve trolleri kelimeyi kırptı ve onun üzerinden kirli bir algı yürüttü. Aslında mesele onların lanse etmeye çalıştığı gibi değil.

Parti programımızda bahsedilen şey, ihtiyaç sahipleri için devlet hazinesinden bağımsız olarak bir fon oluşturulması ve bundan muhtaçlar başta olmak üzere yalnız yaşayan kadınların da yararlanmasının sağlanmasıdır. Yani yalnız yaşayan kadınlara maddi destek sağlanmasıdır. Açık bir şekilde programımızda mesele ele alınmıştır."

 “ERKEĞİN SUÇSUZ OLDUĞU AYLAR, YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKIYOR”

"Adil olan, sorun yaşayan hem kadının hem erkeğin beyanlarının dinlenmesi. Tedbir gereği evden uzaklaştırılan birçok erkek iftiraya maruz kaldığını söylüyorlar, ispat edemiyorlar. Cinsel istismar konusunda da iftiraya uğrayan birçok erkeğin suçsuz olduğu belki aylar, yıllar sonra ortaya çıkıyor.

Sadece kadının beyanının esas olmasının hukuki olmadığına inanıyoruz. Bu yöntemle şiddet uygulayanlarla iftiraya maruz kalanlar birbirinden ayırt edilemiyor."

ALKOLE YÖNELİK TEDBİR ALINMIYOR

Aile Bakanlığı'nın verilerine göre uyuşturucu ve alkol bağımlılığının şiddet vakalarının sebeplerinin başında geldiğini ifade eden Sülün, "Alkole yönelik neden tedbir alınamıyor? Alkol bağımlısı olduğu için ailesine şiddet uygulayan erkekler tedaviye alınsa, hastaneye yatırılsa, süreçte ailesinin ihtiyaçları devlet tarafından karşılansa bu konuda kişiye yaptırım uygulansa daha kalıcı bir çözüm yolu olur. Tedbir süresi bitince bu kişiler evlerine dönüp şiddetin her türünü ailesine yansıtmaya devam ediyor. Islah edici bir yöntem değil" diye konuştu.

6284'ü SAVUNANLAR..

"O, onların görüşleri. Toplumsal gerçekliği görebiliyorlar mı ona da bakmak lazım. Biz, yaşayan insanlarla konuşuyoruz. 6284 sayılı kanununu savunan birçok kadın, bu kanunun uygulanma aşamasında yaşatmış olduğu mağduriyetleri göremediği, pratize edemediği için savunuyor. Biraz sahaya inilse bahsettiğim meseleler müşahade edilebilecek, mağdur insanların halleri görülmüş olsa daha farklı düşünülecek diye inanıyoruz. Kanun kendi hedefine aykırı sonuçlar doğruyor, şiddet azalmıyor artıyor."

KADINLAR BİZİM İÇİN ANNE VE EŞTİR

6284 sayılı kanunun şiddetin kökenine inmediğini savunan Sülün, şunları söyledi:

“Kadın bizim için annedir, eştir, ev kadınla yuva olur, toplumun en önemli üyesidir. Biz onun hürmetinin, onurunun korunması tarafındayız. Kadına yönelik şiddeti asla kabul etmiyoruz. Uygulamalar hem kadına zarar vermeyecek şekilde olmalı hem de istismara kapı açmayacak şekilde olmalı. Erkeğin de mağdur olmasına mahal vermeyecek şekilde olmalı. İki tarafın da hakları hukukları korunmalı, kim cezalandırılması gerekiyorsa cezalandırılmalı”

EĞİTİM VE MEDYADA AHLAKİ BİR REFORM İHTİYACI VAR

Sülün yaptığı açıklamasında "Toplumda ahlâki bir yozlaşma olduğunu" savunan ve bu sebeple şiddetin de arttığını söyleyerek açıklamasına şu şekilde devam etti:

"Medyada, sosyal medyada şiddet içeriklerinin yasaklanması gerektiğine inanıyoruz. Eğitimde ve medyada ahlâki bir reforma ihtiyaç var. Öncelikle ahlâklı bir toplum yetiştirme hedefi ile hareket edilmesi gerekiyor.

Medya aracılığı ile topluma her konuda ahlâksızlık empoze ediliyor, her konuda ahlâksızlık empoze ediliyor. Medyada bir ayar getirilmesi gerekiyor bu yüzden."

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE KESİNLİKLE KARŞIYIZ

Sülün, İstanbul Sözleşmesi için kesinlikle karşı olduklarını belirterek "Kesinlikle karşıyız" dedi. Konuya ilişkin şunları söyledi:

"Bu, cinsel sapkınlıkların normalleşmesi, açıktan propagandasının yapılması hedefini taşıyan bir söylem. İnsan fıtratına aykırı cinsel sapkınlıkları biz kabul etmiyoruz. Bunlar bir toplumun kökünü kazıyacak ahlâksızlıklardır, aile kurumuna zarar verir. Bizim inancımıza göre insan, kadından ve erkekten oluşur. 3. bir cinsiyet yoktur. İnsanın yaradılışına aykırı sapkınlıkların topluma İstanbul Sözleşmesi ile dayatılmasını kabul etmiyoruz. Bu anlaşmaya göre bütün topluma, bu ideoloji dayatılmış olacaktı. Toplumun gerçekliği ve ahlâkı ile taban tabana zıt olduğuna inanıyoruz, yeniden yürürlüğe girmesine kesinlikle karşıyız”

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!