• Haberler
  • Ekonomi
  • Hazine Garantili Borçlar ve Kur Farkı Ödemeleri Türkiye'nin Sırtına Ağır Bir Yük Oluyor

Hazine Garantili Borçlar ve Kur Farkı Ödemeleri Türkiye'nin Sırtına Ağır Bir Yük Oluyor

Sayıştay raporuna göre, hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemeleri 2023 yılında 402 milyar TL'yi aşacak. Bu durum Türkiye'nin ekonomik geleceğini tehdit ediyor.

Türkiye’nin kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışından aldığı krediler için hazine tarafından verilen garanti ödemeleri ve kur farkı ödemeleri, her geçen gün artarak Türkiye’nin sırtına ağır bir yük oluyor. Sayıştay’ın 2022 yılı raporuna göre, hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemeleri 2023 yılında 402 milyar TL’yi aşacak. Bu durum Türkiye’nin ekonomik geleceğini tehdit ediyor.

Hazine Garantili Borçlar Ne Kadar?

Hazine garantili borçlar, kamu kurum ve kuruluşlarının kullandığı krediler için hazine tarafından verilen garanti tutarını ifade ediyor. Bu tutar, kredi kullanan kurumun borcunu ödeyememesi durumunda hazine tarafından ödeniyor.

Hazine garantili borçlar, 2022 yılında 40 milyar 359 milyon TL olarak gerçekleşti. 2023 yılında ise devreden borç tutarı 402 milyar 493 milyon 539 bin TL olarak öngörülüyor. Bu rakam, 2020 yılında tahsil edilen motorlu taşıtlar vergisinin yaklaşık 4 katına denk geliyor.

Kur Farkı Ödemeleri Ne Kadar?

Kur farkı ödemeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışından aldığı kredilerin döviz cinsinden olması nedeniyle ortaya çıkan fark tutarını ifade ediyor. Bu tutar, kredi kullanan kurumun borcunu TL cinsinden ödemesi gerektiği zaman güncel döviz kuru ile hesaplanarak belirleniyor.

Kur farkı ödemeleri, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle her yıl artarak hazineye büyük bir yük getiriyor. Sayıştay raporuna göre, sadece 2022 yılında hazine tarafından ödenen kur farkı tutarı 11 milyar 552 milyon 595 bin TL oldu. Ayrıca, gelecek yıllara devreden kur farkı tutarı da 123 milyar 192 milyon TL olarak hesaplandı.

Kur Farkı Ödemelerinin Maliyeti Ne?

Hazine tarafından ödenen kur farkı tutarı, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik hayatına büyük bir darbe vuruyor. Bu tutarın alternatif kullanım alanları düşünüldüğünde, kaybedilen fırsatların boyutu daha iyi anlaşılıyor. Örneğin, sadece 2022 yılında hazine tarafından ödenen kur farkı tutarı ile;

KYK bursu alan 770 bin 179 öğrencinin bursu bir yıl boyunca iki katına çıkarılabilirdi.
Depremzedelere yaklaşık 500 bin konut ücretsiz olarak verilebilirdi.
Emeklilere verilen asgari ücret desteği bir yıl boyunca üç katına çıkarılabilirdi.

Ayrıca, son dokuz yılda hazine tarafından ödenen kur farkı tutarı yaklaşık 19 milyar dolar oldu. Bu tutar ile;

Osman Gazi Köprüsü’nün 15 tanesi bedavaya yapılabilirdi.
Türkiye’nin 2020 yılında yaptığı savunma harcamalarının yarısı karşılanabilirdi.
Türkiye’nin 2020 yılında yaptığı sağlık harcamalarının dörtte biri karşılanabilirdi.

Hazine Garantili Borçlar ve Kur Farkı Ödemelerinin Sorumlusu Kim?

Hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemelerinin artmasının arkasında, Türkiye’nin yanlış ekonomik politikaları yatıyor. Türkiye, son yıllarda dış borçlanmaya dayalı bir büyüme modeli izledi. Bu model, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesine, enflasyonun yükselmesine, faizlerin artmasına ve cari açığın büyümesine neden oldu. Bu durum, hem kamu hem de özel sektörün borç yükünü artırdı.

Özellikle, kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışından aldığı krediler için hazine tarafından verilen garanti tutarı, her yıl katlanarak büyüdü. Bu da, hazineye olan yükü artırdı.

Hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemelerinin sorumlusu, Türkiye’nin ekonomik yönetimidir. Ekonomik yönetim, TL’nin değer kaybetmesini önlemek için gerekli tedbirleri almadı. Aksine, TL’yi savunmak için hazine ve merkez bankasının rezervlerini tüketti.

Ekonomik yönetim, kamu kurum ve kuruluşlarının borçlanmasını sınırlamadı. Aksine, kamu kaynaklarını verimsiz projelere aktardı. Ekonomik yönetim, dış borçlanmanın risklerini göz ardı etti. Aksine, döviz kuru dalgalanmalarına karşı hazırlıksız yakalandı.

Hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemelerinin sonucu, Türkiye’nin gelecek nesilleridir. Gelecek nesiller, bugün yapılan yanlışların bedelini ödemek zorunda kalacaklar. Gelecek nesiller, bugün harcanan kaynakların eksikliğini hissedecekler. Gelecek nesiller, bugün kaybedilen fırsatların pişmanlığını yaşayacaklar.

Hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemeleri, Türkiye’nin sırtına ağır bir yük oluyor. Bu yükü hafifletmek için, Türkiye’nin ekonomik politikalarını değiştirmesi gerekiyor. Türkiye, dış borçlanmaya dayalı bir büyüme modelinden vazgeçmeli. Türkiye, TL’yi değerli tutacak bir para politikası izlemeli. Türkiye, kamu kaynaklarını verimli ve üretken alanlara yönlendirmeli. Türkiye, döviz kuru dalgalanmalarına karşı hazır olmalı.

Türkiye’nin ekonomik geleceği, hazine garantili borçlar ve kur farkı ödemelerinden kurtulmaya bağlıdır.

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!