Hamas'ın İsrail'e saldırmasına MOSSAD ve CIA göz mü yumdu? Saldırının perde arkası!

Hamas’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği sürpriz saldırı, Ortadoğu’da yeni bir krizin fitilini ateşledi. Binlerce füzenin atıldığı, yüzlerce kişinin öldüğü ve binlercesinin yaralandığı bu saldırının nedenleri ve sonuçları üzerine çok sayıda yorum ve iddia ortaya atılıyor.

Bu makalede, bu saldırının perde arkasında neler yattığını, bu saldırının siyasi, stratejik ve jeopolitik sonuçlarını ve bu saldırının bölgedeki güç dengelerini nasıl etkileyeceğini inceleyeceğiz.

İsrail’in İstihbarat Zaafiyeti mi?

İlk olarak, bu saldırının İsrail’in istihbarat zaafiyeti olduğunu gösterdiği iddiasını ele alalım. Bu iddiaya göre, İsrail’in dünyaca ünlü haber alma teşkilatı MOSSAD, Hamas’ın içindeki ajanları sayesinde bu tür bir saldırıyı önceden haber alması gerekirdi. Ancak MOSSAD, ya bu saldırıyı göremedi ya da perde arkasında başka planları olduğu için göz yumdu.

Bu iddiayı destekleyen bazı noktalar şunlardır:

İsrail, dün Musevi Simhat Bayramı’nı kutluyordu. Bu bayramın rehaveti içinde İsrail güvenlik güçleri saldırıya hazırlıksız yakalandı.

Hamas, MOSSAD tarafından desteklenip kurulan bir Filistin örgütüdür. MOSSAD, Yaser Arafat’ın El-Fetih teşkilatını bölmek için Hamas’ı var etmiştir. Örgüt süreç içinde İsrail karşıtı olmuştur ancak buna rağmen MOSSAD ajanları Hamas’ın içinden hep haberdar olmuştur.

Amerika’nın istihbarat teşkilatı CIA de böylesine büyük bir saldırı hazırlığını önceden bilmemesi mümkün değildir. CIA, İsrail’in en yakın müttefiki ve bölgedeki en etkili güçtür. CIA’in bu saldırıyı engellememesi ya da uyarıda bulunmaması kafa karıştırıcıdır.

Bu iddiayı çürüten bazı noktalar ise şunlardır:

İsrail, Hamas’ın füze kapasitesini ve hareket kabiliyetini küçümsemiştir. Hamas’ın 7000 füze fırlatabileceğini ve bunların büyük bir kısmını İsrail’in Demir Kubbe savunma sisteminin engelleyemeyeceğini tahmin etmemiştir.

Hamas, bu saldırının zamanlamasını çok iyi planlamıştır. Saldırının başladığı gün olan 6 Ekim 2023 tarihi hem Musevi Simhat Bayramı hem de Mısır’ın 1973’te İsrail’e karşı başlattığı Yom Kippur Savaşı’nın yıl dönümüdür. Bu tarihler, İsrail’in hem psikolojik hem de askeri olarak zayıf olduğu zamanlardır.

Hamas, bu saldırıyı tek başına yapmamıştır. Hamas’ın arkasında İran, Suriye, Lübnan Hizbullahı ve Katar gibi ülkeler ve örgütler vardır. Bu ülkeler ve örgütler, Hamas’a füze, lojistik ve istihbarat desteği sağlamıştır. Bu sayede Hamas, İsrail’in beklemediği bir şekilde harekete geçmiştir.

Hamas’ın Siyasi Amacı Ne?

İkinci olarak, bu saldırının Hamas’ın siyasi amacı ne olduğu sorusunu ele alalım. Bu soruya cevap vermek için, Hamas’ın bu saldırıdan ne kazandığını ve ne kaybettiğini değerlendirmemiz gerekir.

Hamas’ın bu saldırıdan kazandığı şeyler şunlardır:

Hamas, Filistin halkının gözünde meşruiyetini artırmıştır. Hamas, İsrail’e karşı direnişin sembolü haline gelmiştir. Hamas, Filistin halkının çektiği acılara karşı sessiz kalmadığını ve intikam aldığını göstermiştir.
Hamas, bölgedeki müttefiklerinin desteğini pekiştirmiştir. Hamas, İran, Suriye, Lübnan Hizbullahı ve Katar gibi ülkeler ve örgütlerle işbirliğini güçlendirmiştir. Bu ülkeler ve örgütler, Hamas’a hem maddi hem de manevi destek vermiştir.

Hamas, uluslararası kamuoyunun dikkatini Filistin davasına çekmiştir. Hamas, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı zulmü ve işgali dünyaya duyurmuştur. Hamas, Filistinlilerin haklı taleplerini gündeme getirmiştir.

Hamas’ın bu saldırıdan kaybettiği şeyler ise şunlardır:

Hamas, Filistin halkının büyük bir kısmını ölüme ve yıkıma sürüklemiştir. Hamas’ın füzeleri sadece İsrail’i değil, Gazze’deki masum sivilleri de vurmuştur. Gazze’de yaşayan binlerce Filistinli evsiz kalmış, yaralanmış veya hayatını kaybetmiştir.

Hamas, İsrail’in daha fazla katliam yapmasına gerekçe hazırlamıştır. İsrail, bu saldırıya misilleme olarak Gazze’ye ağır bombardımanlar düzenlemiştir. İsrail, bu bombardımanları meşru müdafaa olarak sunmuştur. İsrail, uluslararası toplumdan gelen tepkilere rağmen operasyonlarını sürdürmüştür.
Hamas, İslam dünyasının Filistinlilere olan desteğini zayıflatmıştır.

Hamas’ın bu saldırısı, bazı İslam ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesine neden olmuştur. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas gibi ülkeler, İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmuş veya geliştirmişlerdir. Bu ülkeler,

Filistin davasından uzaklaşmışlardır.

Bu Saldırının Bölgesel Etkileri Neler Olacak?

Son olarak, bu saldırının bölgesel etkileri neler olacak sorusunu ele alalım. Bu soruya cevap vermek için, bu saldırının bölgedeki güç dengelerini nasıl değiştireceğini tahmin etmemiz gerekir.

Bu saldırının bölgesel etkileri şunlar olabilir:

Bu saldırı, İran’ın bölgedeki nüfuzunu artıracaktır. İran, bu saldırıyla İsrail’e karşı bir vekalet savaşı yürütmüştür. İran, Hamas’a füze, mali ve siyasi destek sağlamıştır. İran, bu sayede hem İsrail’i zayıflatmış hem de bölgedeki müttefiklerini güçlendirmiştir.

İran, Suriye, Lübnan Hizbullahı ve Yemen Husileri gibi gruplarla birlikte bölgede bir direniş ekseni oluşturmuştur.

Bu saldırı, Türkiye’nin bölgedeki rolünü değiştirecektir. Türkiye, bu saldırıya karşı Filistin halkının yanında durmuştur. Türkiye, İsrail’i kınayan açıklamalar yapmış ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırmıştır. Türkiye, Filistin davasına destek veren tek NATO üyesi olmuştur. Türkiye, bu tutumuyla hem İslam dünyasında hem de Avrupa’da sempati kazanmıştır.

Bu saldırı, Amerika’nın bölgedeki planlarını etkileyecektir. Amerika, bu saldırıya karşı İsrail’in yanında yer almıştır. Amerika, İsrail’e askeri ve diplomatik destek vermiştir. Amerika, bu saldırının arkasında İran’ın olduğunu iddia etmiştir.

Amerika, bu saldırıyı bahane ederek İran’a karşı yeni yaptırımlar uygulamayı ve nükleer anlaşmadan çekilmeyi düşünebilir. Amerika, aynı zamanda bölgede yeni bir harita çizmek istemektedir. Amerika, Büyük Ortadoğu Projesi ve Kürt devleti kurma projesi gibi planlarını hayata geçirmeye çalışmaktadır.

Bu makalede, Hamas’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği sürpriz saldırının nedenleri ve sonuçları üzerine bir analiz yaptık. Bu saldırının bölgedeki güç dengelerini nasıl değiştireceğini zaman gösterecektir. Ancak şimdiden söylenebilecek bir şey varsa, o da Ortadoğu’da barışın daha da uzaklaştığıdır.