Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Tiran benzetmesi meclisi karıştırdı - TBMM'de bütçe görüşmelerinde konuşan Kılıçdaroğlu, bütçeyi savunmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Genel Kurul'a gelmesini talep etti.
Dün Meclis'te hareketli dakikalar yaşandı. Bütçe görüşmeleri esnasında kürsüde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti tarafına karşı sert içerikli söylemleri karşılıklı tartışma ortamına zemin hazırladı. Görüşmeleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın sunum yapmasına karşında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütçeyi savunması gerekiyor diyerek sert çıktı.
Tiran benzetmesi nedeniyle AK Parti sıralarından tepkileri üstüne çekmeyi başaran Kılıçdaroğlu, vekillerin 'Bu Meclis, Gazi Meclis'tir. 15 Temmuz gecesi bombalanmıştır' sözlerine karşın 'Bırakın o ayakları' diyerek gergin ortamda hareketi yukarı çıkardı. Bütçe görüşmelerinde, 'Bütçenin arkasında hükümet yok' diyerek ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na karşı savunmasını rica etti.
BIRAKIN O AYAKLARI
Anayasa Değişikliği Referandumu ile bütçe sunumunu gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a tepki gösterdi. Görev vazifesi Genel Kurul'a hitap etmesi gereken kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savundu. Milletvekillerine, 'Sizin de nasıl milletvekili seçildiğinizi de çok iyi biliyorum' sözleriyle tansiyonu yükseltti. AK Parti'li vekillerin tepkilerine karşı, 'Ağlamayın arkadaşlar ağlamayın' dedi. AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez, 'Bu Meclise gazilik mertebesi çok mu görüyorsunuz. Bu Meclis'e bombalar atıldı, bombalar' söylemine tepkiyle yanıt veren Kılıçdaroğlu,' Gazi Meclis, falan filan bırakalım o ayakları. Gazi Meclis bellidir. Ne olduğu da bellidir. Kimin gazi olup olmadığı da bellidir' ifadesini kullandı.
Tiran, eski imparatorluklarda siyasal gücün tek bir kişi etrafından toplanması, kararları tek adam tarafından verilmesi anlamında kullanılır. Zamanla boyut atlayarak siyasal gücü zorla gasp eden ve kötüye kullanan kişiler içinde kullanılmaya başlandı. Tiran, mutlak güç sahibidir. Orta Çağ Avrupa'sında yaygın kullanılmakla beraber 20. yüzyıl Avrupa'sında olduğu gibi şu anda dile getirilmiyor olsa da İskandinav ülkeleri, Benelüks ve Ada'da egemen güç 'sembolik' adı altında gösteriliyor.
