Diyarbakır Bismil'de Arazi Kavgasının Yankıları: Bir Firari Daha Adaletin Kollarında
Diyarbakır'ın Bismil ilçesi, geçtiğimiz yıl 15 Haziran'da, toprakların sessiz şahit olduğu bir trajediye ev sahipliği yaptı. Serçeler Mahallesi'nde, eski bir husumet ve arazi anlaşmazlığının kıvılcımları, Alyamaç ve Taş aileleri arasında ölümcül bir çatışmaya dönüştü. Bu kanlı çatışma, Halil, Orhan, Serhat ve Mehmet Can Taş ile Mehmet Emin, Mehmet Selim, Ömer, Yunus ve Muhammet Alyamaç'ın hayatını kaybetmesine, iki kişinin de yaralanmasına neden oldu.
Arazi anlaşmazlığı, sadece toprak parçaları üzerindeki ihtilafı değil, aynı zamanda insan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu ve bir anın içinde nasıl kaybedilebileceğini de gözler önüne serdi. Olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti ve 31 şüpheli hakkında 151 sayfalık bir iddianame hazırladı. Bu iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve 11'i tutuklu, 11'i firari olmak üzere, şüphelilerin yargılanması süreci başladı.
Adaletin peşindeki kararlılık, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) tarafından da sürdürüldü. Firari sanıklardan biri olan Ö.T., yapılan titiz çalışmalar sonucu Bismil'in Serçeler Mahallesi'nde saklandığı yerde tespit edildi. Gerçekleştirilen operasyonla yakalanan Ö.T., jandarma işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve adalet önüne çıkarıldı.
Bu olay, Diyarbakır Bismil'de yaşanan arazi anlaşmazlığının sadece bir yüzünü temsil ediyor. İddianamede, 31 sanıktan 26'sına "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet, 9 kişiye "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 117'şer yıldan 180 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Geri kalan 5 sanık için de benzer ağır cezalar talep ediliyor.
Bu dava, sadece Bismil ilçesinin değil, tüm Türkiye'nin yüzleştiği bir gerçekliği ortaya koyuyor. Toprak, aile, onur ve adalet kavramlarının iç içe geçtiği bu hikayede, her bir bireyin ve ailenin yaşadığı acı, toplumsal bir yaranın simgesi haline geliyor. Adaletin sağlanması yolunda atılan adımlar, bu yaranın sarılmasına katkıda bulunsa da, yaşanan kayıpların telafisi mümkün değil.
Diyarbakır Bismil'de yaşanan bu olay, toplumda adaletin sağlanması, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi ve şiddetin son bulması için atılacak adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Her bir bireyin, her bir ailenin hikayesi, toplumsal hafızamızda adalet, barış ve huzurun önemini hatırlatan birer ders niteliğinde.