- Haberler
- Gündem
- Canlı Yayında Soykırım! Gergerlioğlu'ndan Sarsıcı İddialar: Türkiye ve Dünya Sessizliğini Koruyor
Canlı Yayında Soykırım! Gergerlioğlu'ndan Sarsıcı İddialar: Türkiye ve Dünya Sessizliğini Koruyor
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye'nin ve dünyanın İsrail'in Gazze'ye yönelik harekatına sessiz kalmasını sert bir dille eleştirdi. Ticaretin gölgesinde gerçekleşen insanlık dramı, acil eylem çağrısı yapıyor.
Türkiye ve dünya, Gazze'de yaşanan vahşete sessiz mi kalıyor? Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun sarsıcı açıklamaları, uluslararası toplumun gözleri önünde cereyan eden bir insanlık dramına dikkat çekiyor. Refah kentinde, nüfusunun beş katı insanın sıkışıp kaldığı bir durumda, İsrail'in kara harekatı ve devam eden soykırım iddiaları, tüm dünyanın gözlerini bu bölgeye çevirmesini gerektiriyor. Ancak Gergerlioğlu'nun ifadelerine göre, Türkiye dahil pek çok ülke bu duruma karşı yeterince güçlü bir tepki göstermiyor.
"Canlı yayında soykırım var," diyen Gergerlioğlu, son iki gün içinde 100 kişinin hayatını kaybettiğini, şimdiye kadar ise 28 bin insanın, aralarında binlerce bebek, çocuk ve kadının da bulunduğu, katledildiğini belirtiyor. Bu acı tablo, sadece sayılarla ifade edilemeyecek bir trajediyi temsil ediyor. Peki, Türkiye'nin rolü ne bu durumda? Gergerlioğlu, Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin son aylarda zirve yapmasını, bu durumun soykırıma ortak olmak anlamına geldiğini öne sürüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar, Türkiye'nin av silahları satışı yaptığını doğruluyor. Ancak Gergerlioğlu, bu silahların Gazze'de masum insanların ölümüne neden olduğunu iddia ediyor. Gözlerden kaçmayan gemilerle yapılan yardım ve silah sevkiyatı, uluslararası bir müdahaleyi zorunlu kılıyor. Buna karşın, Hollanda gibi bazı ülkelerin İsrail'e silah satışını durdurma kararı alması, Türkiye'nin de benzer adımlar atabileceğine dair bir umut ışığı yakıyor.
Gergerlioğlu'nun ifadeleri, Türkiye'de ve dünyada yaşanan siyasi ve etik çelişkileri ortaya koyuyor. ABD Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Chris Van Hollen'ın İsrail'in savaş suçları işlediğine dair açıklamaları ve Türkiye'nin bu konuda sessiz kalışı, uluslararası toplumun sorumluluğunu daha da önemli hale getiriyor. Gergerlioğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) ve dünya liderlerini, Gazze'de yaşanan insanlık dramına karşı harekete geçmeye çağırıyor.
Bu durum, sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın vicdanını sorgulamaya davet ediyor. Gazze'de yaşananlar, uluslararası hukukun, insan haklarının ve vicdanın bir sınavından başka bir şey değil. Gergerlioğlu'nun bu çarpıcı çağrısı, her birimizin, özellikle de dünya liderlerinin, bu trajediye karşı sesini yükseltmesi gerektiğini hatırlatıyor. "Yazıklar olsun" ifadesiyle biten bu acil çağrı, duyarlılık ve somut adımlar atılmasının önemini vurguluyor. Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz kalmak, bu suça ortak olmak anlamına gelebilir. Bu nedenle, şimdi harekete geçme zamanı.
Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;
Türkiye nitelikli bir şekilde “Dur!” diyemiyor; hamaset yapıyor ve İsrail soykırıma devam ediyor. Canlı yayında bir soykırım var değerli arkadaşlar. Bakın, son iki günde 100 kişi katledildi, şu ana kadar 12 bini bebek ve çocuk, 8 bini kadın 28 bin insan katledildi. Korkunç bir soykırım canlı yayında yaşatılıyor. Peki, Türkiye ne yapıyor? Kasım ayında ticaret zirve yapmış, ekim ve aralık üç ay içinde 1,1 milyar dolar ticaret yapılmış Türkiye İsrail arasında; en büyük paraları kazanıyorlar. Burada defalarca söyledik nitelikli bir cevap veremediler, veremezler, kesinlikle veremezler; soykırımın ortağı oluyorlar.
Bakın, TÜİK’e sorduk biz bunu. TÜİK ne dedi? “Silah aksamı satmadık, av silahları sattık.” dedi. İtiraf etti. Evet, av silahları sattı. O av silahlarıyla kimler vuruluyor? İşte, bebekler vuruluyor, anneler kahroluyor; görsün bunu AK PARTİ'liler. Av silahlarıyla bunlar vuruluyor. Şu çocukların gözlerindeki korkuyu görmüyor musunuz? Bir de utanmadan oradan bana laf atıyorsun değil mi? Utan, utan! Bak, şu annenin acısını gör, şu kucağındaki katledilmiş bebeği gör. Bu ticareti yaptığınızı herkes gördü, TÜİK’de kabul ediyor av silahıymış. Ne av silahı ya? İşte, şu gemilerle gönderiyorsunuz, şu gemilerle gönderiyorsunuz. Yardım gönderdiğiniz apaçık ortada.
Bakın, Türkiye iktidarı bunu yaparken başka ülkeler ne yapıyor? size Hollanda mahkemesinden bir sonuç veriyorum. Hollanda F-35 silah aksamı gönderiyordu İsrail'e. Hollanda yerel mahkemesi bu satışı durdurdu, mahkeme kararıyla durması gerektiğini söyledi. Türkiye'de böyle bir olay var mı? İktidarınız herhangi bir ticaret dursun diyor mu? Vızır, vızır; burada defalarca ispat ediyoruz tek bir kararınız var mı? Yargı zaten sizin elinizde tek bir karar var mı? Yok. Var diyebiliyor musunuz? Hayır. Yine, bakın, ABD’de Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Chris Van Hollen da İsrail’in savaş suçları işlediğine dair bir konuşma yaptı ve İsrail’e silah ve diğer malzemelerin gitmemesi gerektiğini söyledi. Refah, güvenli bölgeydi. Blinken Netanyahu’ya “Dur!” diyor; durmak istemiyor.
Çok kritik günlerdeyiz arkadaşlar. Bu Meclis bunu konuşmalı, evet. Soykırım daha vahim bir şekle geliyor; 28 bin insan öldü, yüz binlerce insan ölebilir. Bakın, Türkiye Büyük, Millet Meclisi bunu konuşmalı ve bu önergeye katılıyoruz, evet. “Evet” denmeli bu önergeye. Bakın, İsrail yetkilileri son derece samimiyetsiz Birleşmiş Milletler görevlilerinin teröre bulaştığı ithamıyla yardımların durdurulmasını sağladılar fakat bunu Birleşmiş Milletlere ispat edemediler.
Gazeteciler soruyor “Müttefiklerimize söyledik.” deniliyor, müttefikler “Bize böyle bir şey söylemedi.” diyor. Bu kadar samimiyetsiz, yalancı bir ülkeye karşı AK PARTİ-MHP cumhur zulüm ittifakı tek bir şey yapmıyor. Yazıklar olsun diyorum ve bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyorum.
Bakmadan Geçme