Ayçiçek üretimi tehlike altında! Üreticiler ekimden vazgeçebilir!
Rusya ve Ukrayna arasında bir yıldan fazladır süren savaş, birçok gıda ürününde fiyatların artmasına neden olmuştu. Bu ürünler arasında ilk sırada ayçiçek yağı yer aldı. Son zamanlarda ayçiçek yağınn fiyatında yüzde 30’a varan indirimler meydana gelmişti.
Ayçiçek yağının fiyatının normalleşmeye başlama sürecinde şimdi de kuraklık, ayçiçek yağının fiyatı için tehdit oluşturmaya başladı. Sonbahar ve kış aylarının kurak geçmesi nedeni ile birçok üründe olduğu gibi ayçiçek üretiminde de büyük sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Sektörde yer alan isimler, ayçiçek üretiminde kuraklık nedeni ile rekolte kaybının yaşanabileceği ifade ediliyor.
TRAKYA’DA DA YAĞIŞ YOK
Türkiye’nin ayçiçek ihtiyacının yüzde 50’sinin karşılandığı Trakya’da da yağışların olmaması, üretimin aksamasına neden oluyor. Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbıç, konuya dair yaptığı açıklamalarda önümüzdeki günlerde de yağışların olmaması durumunda üretimle ilgili sıkıntıların görülmeye başlanma ihtimalinin yüksek olduğunu açıkladı. Şafak Kırbıç aynı zamanda, barajlardaki su seviyesinin oldukça düşük olduğunu ve bu durumunda toprak sulama işlemlerini sekteye uğrattığını açıkladı.
UZMANLAR YILLAR ÖNCE SÖYLEMİŞTİ
Şafakk Kırbıç açıklamalarına şu şekilde devam etti; ‘’Bildiğiniz gibi son süreçte dünyamızda kurak bölgelerde var. İşte bugün baktığımızda da doğudaki bazı bölgelerimizde, Güneydoğu’da sel felaketi var. Orada tarım alanlarını etkilenmesi mümkün. Bir tarafta iklim değişikliğinde uzmanlar yıllar önce söylemişti. Ya çok büyük kuraklıklar yaşanacak ya da sel felaketiyle işte seller, heyelanlar, erozyonla toprağımızın verimli katmanları gitmekte. Kuraklıkla ilgili tabii bitkilerimiz gelişme sağlamakta. Verim düşüşleri yaşanmakta. Bunlar için birtakım önlemlerin alınması gerekmekte. Bölgemiz için kuzey tarafımızda bizim bir takım baraj projelerimiz var. Sulama göletleri ile ilgili projeler var. Bunların bir an önce faaliyete geçmesi gerçekten önem arz etmekte. Çünkü baktığımızda Meriç ve Tunca nehirlerinin bile debileri en yüksek debide akması gerektiği dönemlerde düşük seviyelerde.’’
