AB ve Arap ülkeleri İsrail-Filistin barışını desteklemek için girişim başlattı
Avrupa Birliği (AB) dış politika sorumlusu Josep Borrell, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Arap Birliği ile birlikte İsrail-Filistin ihtilafına yönelik bir “Barış Günü Çabası” başlattıklarını duyurdu. Girişim, iki devletli çözümü desteklemeyi ve taraflara barıştan elde edilecek faydaları göstermeyi amaçlıyor.
Borrell, Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Düzey Haftası oturum aralarında yapılan toplantının ardından Twitter’da yaptığı açıklamada, “İsrail-Filistin çatışması tehlikeli bir şekilde kötüleşiyor. İnisiyatifimizle kapsamlı bir barışa giden yolu desteklemek istiyoruz” dedi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan Al Saud da toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Filistin davasında pek çok kişinin umudunu kaybetmesinin ardından, bugün Filistin-İsrail iki devletli çözüm konusunu yeniden ön plana getiriyoruz” dedi. Prens bin Farhan, bağımsız bir Filistin devleti olmadan çatışmaya çözüm olamayacağını da vurguladı.
Borrell, girişimi bir “barış destek paketi” geliştirme süreci olarak tanımladı ve bunun sonunda “önümüzdeki ay çalışmalara başlayacak 3 çalışma grubu: siyasi ve güvenlik, ekonomi ve çevre ve insani boyut” yer alacak. Çalışma gruplarının teşvik paketinin oluşturulmasına yönelik ilerlemesi Eylül 2024’e kadar her üç ayda bir değerlendirilecek ve İsraillilerin ve Filistinlilerin girişimle etkileşime girmesine olanak sağlayacak bir mekanizma oluşturuldu.
AB diplomatı, girişimde çalışanların, Filistin topraklarını da içeren, 1967 öncesi sınırlara dayanan iki devletli bir kararı desteklediğini belirtti.
Tarafların Hazır Olmadığı Kabul Ediliyor
Borrell, New York’ta yaptığı basın toplantısında, tarafların şu aşamada hazır olmadığını kabul ettiklerini söyledi. “Hazır değiller” diyen Borrell, ancak bu durumun onları barış sürecine dahil etmekten alıkoymadığını ifade etti.
AB diplomatı, Suudi dışişleri bakanı tarafından dile getirilen noktayı yineledi: “Toplantının sonucu, birçok insanın, tek geçerli çözüm olan bu İki Devletli çözüme daha fazla dahil olma konusunda daha güçlü bir kararlılık göstermesidir”.
Borrell, girişimin, İsrail-Filistin barış sürecine yeni bir ivme kazandıracağını ve uluslararası toplumun desteğini artıracağını umduklarını sözlerine ekledi.