Gayrimenkul sektörü, son yıllarda lüks konutlara olan talebin artmasıyla büyük bir ivme kazanmıştı. Artan fiyatlar ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle, yüksek gelir gruplarından gelen talep dengeli bir şekilde seyretmeye başladı.
Lüks konut alıcıları, finansman maliyetlerindeki artış nedeniyle satın alma kararlarını gözden geçirmek zorunda kaldı. Özellikle yüksek faiz oranları, krediye ulaşma imkanını kısıtladı ve birçok potansiyel alıcıyı geri adım atmaya zorladı.
Yüksek faiz oranları olumsuz etkiledi
Lüks konut piyasası, hızla yükselen fiyatlar, krediye erişim sorunları ve yüksek faiz oranları nedeniyle darbe aldı. İkinci çeyrekte lüks konut satışları % 13 düştü. Emlak sektörünün en üst segmentini bile etkileyen yüksek faiz oranlarıyla birlikte, Kovid-19 döneminde ultra zenginlerin daha büyük mülkler ve ikinci evlere olan talepleri artmıştı. Ancak bu durum, lüks emlak piyasasında durgunluğa yol açtı.
Knight Frank’in yayımladığı rapora göre, 10 milyon doların üzerindeki konut satışları ikinci çeyrekte bir önceki yıla göre % 13 azaldı. Toplam satışlar, salgın öncesi döneme kıyasla düşüş gösterse de hala oldukça yüksek seviyelerde bulunuyor. 2021 yılında toplamda 40,7 milyar dolarlık satış gerçekleşirken, son 12 aydaki toplam satışlar 30 milyar doların biraz altında kaldı.
Arz eksikliği satışlarda baskı yaratıyor
Knight Frank Küresel Araştırma Müdürü Liam Bailey, gelecek yıl arz eksikliğinin satışlar üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtti. Bailey, “Yakın vadede, arzın çoğu pazarda en büyük kısıtlama olduğunu görüyoruz” dedi.
2020 ile 2022 arasında yeni inşaat projelerinin başlatılmamasının, 2024 için zayıf bir teslimat dönemine işaret ettiğini ifade eden Bailey, mevcut stokta artan rekabetin ortaya çıkacağını vurguladı. Bu durumun, fiyatların altında bir taban oluşturabileceğini söyledi.
