Bakır vadeli işlemleri Eylül ayında pound başına 3,6 dolara düşerek, güçlü doların yeniden yarattığı baskı ve dünya çapındaki zayıf endüstriyel hissiyatın etkisiyle Mayıs sonundan bu yana en düşük seviyesine geriledi.
En büyük tüketici Çin’de endüstriyel büyümedeki anlık toparlanmalara ve yeni kredilere rağmen, emlak geliştiricilerinin mali sağlığına ilişkin süregelen endişeler, ülkenin istikrarsız makroekonomik durumunun henüz dibe vurmadığına dair endişeleri sürdürdü.
Bu arada, Fed’in şahin görünümü ve Avrupa’da artan büyüme kaygıları, aylardır süren imalat PMI’larının daralmasının da gösterdiği gibi, sanayi faaliyetleri üzerinde baskı oluşturmaya devam etti. Yine de, piyasa oyuncularının büyük miktarda bakır açıklarına işaret etmesi ve mevcut üretim seviyelerinin artan elektrifikasyon talebini karşılayamaması nedeniyle vadeli işlemler daha da düşmekten kaçındı.
Çin’in Endüstriyel Büyümesi Beklentilerin Altında Kaldı
Çin, bakırın en büyük tüketicisi ve ithalatçısı olarak küresel piyasalar için önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, ülkenin endüstriyel büyümesi son aylarda beklentilerin altında kalmıştır. Ağustos ayında Çin’in imalat PMI’ı 50,1 ile 17 ayın en düşük seviyesine geriledi. Bu, sanayi faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini göstermektedir.
Ayrıca, Çin’in emlak geliştiricilerinin borç ödeme güçlüğü çekmesi, ülkenin mali sistemi üzerinde baskı yaratmaktadır. Bu da, kredi akışını ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemektedir.
Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için bazı teşvik önlemleri almıştır. Örneğin, yeni kredilerdeki artış, altyapı harcamalarını desteklemektedir. Ayrıca, Çin Merkez Bankası’nın (PBOC) bankalara likidite sağlaması, finansal piyasaların istikrarını korumaya yardımcı olmaktadır. Ancak, bu önlemler henüz yeterli değildir. Çünkü Çin hükümeti, finansal riskleri azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için daha sıkı bir makroekonomik politika izlemektedir. Bu da, ekonomik büyümeyi sınırlamaktadır.
Güçlü Dolar ve Fed’in Şahin Görünümü Bakır Fiyatlarını Baskılıyor
Bakır fiyatları üzerinde baskı yaratan bir diğer faktör de güçlü dolar ve Fed’in şahin görünümüdür. Dolar endeksi Eylül ayında %2,7 artarak 93,7 seviyesine yükseldi. Bu, doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kazandığını göstermektedir. Doların güçlenmesi, bakır gibi dolar cinsinden fiyatlanan emtiaların talebini azaltmaktadır. Çünkü, diğer para birimleriyle ticaret yapan ülkeler için daha pahalı hale gelmektedir.
Fed’in şahin görünümü de doları desteklemektedir. Fed, Eylül ayında yaptığı toplantıda, ekonominin iyileşmesi ve enflasyonun yükselmesi nedeniyle varlık alımlarını azaltmaya ve faiz oranlarını artırmaya hazır olduğunu belirtti. Fed’in varlık alımlarını azaltması, piyasalardan likiditeyi çekecektir. Bu da, riskli varlıkların talebini düşürecektir. Fed’in faiz oranlarını artırması ise, doların cazibesini artıracaktır. Çünkü, yatırımcılar daha yüksek getiri elde etmek için dolar cinsinden varlıklara yönelecektir.
Avrupa’da Artan Büyüme Kaygıları ve İmalat PMI’larının Daralması Bakır Talebini Olumsuz Etkiliyor
Bakır talebini olumsuz etkileyen bir diğer bölge de Avrupa’dır. Avrupa’nın en büyük ekonomileri olan Almanya, Fransa ve İtalya’nın imalat PMI’ları Eylül ayında daraldı.
Bu, sanayi faaliyetlerinin yavaşladığını göstermektedir. Avrupa’da artan büyüme kaygıları, yeni koronavirüs varyantlarının yayılması, enerji fiyatlarındaki yükseliş ve tedarik zinciri sorunları gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu faktörler, bakır gibi sanayi metallerinin talebini azaltmaktadır.
Bakır Açıkları ve Elektrifikasyon Talebi Bakır Fiyatlarını Destekliyor
Buna karşın, bakır fiyatları daha da düşmekten kaçınmıştır. Bunun nedeni, piyasa oyuncularının bakır açıklarının ve elektrifikasyon talebinin artacağına dair beklentilerini korumasıdır. Bakır, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri ve akıllı şebekeler gibi elektrifikasyon uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu uygulamaların küresel olarak yaygınlaşması, bakır talebini artıracaktır.
Ancak, bakır arzı bu talebi karşılamakta zorlanmaktadır. Bakır üretimi, madencilik maliyetlerinin yükselmesi, cevher kalitesinin düşmesi, çevresel düzenlemelerin sıkılaşması ve siyasi belirsizliklerin artması gibi faktörler nedeniyle sınırlıdır. Ayrıca, yeni bakır projelerinin geliştirilmesi için yeterli yatırım yapılmamıştır. Bu durum, bakır arz-talep dengesinde büyük bir açık yaratmaktadır.
Küresel makro modelleri ve analistlerin beklentilerine göre bakırın bu çeyreğin sonunda 3,84 USD/LB seviyesinde işlem görmesi bekleniyor. İleriye baktığımızda 12 ay içinde 4,08 seviyesinde işlem göreceğini tahmin ediyoruz.
Bakır fiyatlarının orta ve uzun vadede toparlanacağına işaret eden tahminler, piyasa oyuncularının bakırın geleceğine dair güvenini artırmaktadır. Bakır, dünyanın en önemli sanayi metallerinden biri olarak, ekonomik büyüme ve teknolojik gelişme için hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, bakır fiyatları, küresel makroekonomik koşullar ve endüstriyel talep tarafından belirlenmektedir.
Bakır vadeli işlemleri, Eylül ayında güçlü dolar ve zayıf endüstriyel hissiyat nedeniyle Mayıs sonundan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Ancak, piyasa oyuncuları, bakır açıklarının ve elektrifikasyon talebinin artacağına dair beklentilerini koruyor.
Küresel makro modelleri ve analistlerin beklentilerine göre bakırın bu çeyreğin sonunda 3,84 USD/LB seviyesinde işlem görmesi bekleniyor. İleriye baktığımızda 12 ay içinde 4,08 seviyesinde işlem göreceğini tahmin ediyoruz. Bu tahminler, bakır fiyatlarının orta ve uzun vadede toparlanacağına işaret etmektedir.