Fahrettin Altun'un avukatından Ertuğrul Özkök'e yanıt
TİHEK Başkanı Fahrettin Altun'un avukatı Sezgin Tunç, Ertuğrul Özkök'ün yazısına sert bir dille yanıt verdi. Yapılan açıklamada, yazıdaki tüm iddiaların gerçek dışı olduğu ve kamuoyunun algısını çarpıtmaya yönelik bilinçli bir kampanyanın yürütüldüğü vurgulandı.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığına atanan Prof. Dr. Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç, gazeteci Ertuğrul Özkök’ün 22 Temmuz 2025 tarihli “Fahrettin Altun 125 gün sonra konuştu” başlıklı yazısına yönelik kapsamlı bir cevap ve düzeltme metni yayımladı. T24’te yayınlanan yazı hakkında yapılan açıklamada, “Bu yazı gazetecilik kisvesi altında sistematik bir manipülasyonun parçasıdır” ifadelerine yer verildi.
“İddialar Belgesiz, Bağlamsız ve Gerçek Dışı”
Tunç’un açıklamasında, Özkök’ün yazısında yer alan tüm iddia, yorum ve imaların bütünüyle gerçek dışı olduğu belirtildi. Daha önce defalarca yalanlandığı belirtilen bu iddiaların, belge çarpıtmalarıyla yeniden dolaşıma sokulduğu ve müvekkil Altun’un iyi niyetle yaptığı açıklamaların bağlamından koparılarak manipülatif bir zemine çekildiği kaydedildi.
“Bu yazı kamuoyunun bilgi alma hakkına değil, algısını çarpıtmaya hizmet etmektedir” denilen açıklamada, belgelerin editoryal kurgu haline getirildiği, açıklamaların amacından saptırıldığı vurgulandı.
“İfade Özgürlüğü Değil, Bilinçli Bir İtibar Suikastı”
Açıklamada, gazeteciliğin belge çarpıtmak değil, belgeye sadık kalmak olduğunun altı çizildi ve Özkök’ün yazısının hiçbir somut dayanağı olmadığı ifade edildi. Özellikle Altun’un yaptığı resmi yazışmaların “itiraf” ya da “yargıya müdahale” gibi sunulmasının hukuki gerçeklikle bağdaşmadığı savunuldu.
“Bu yazı, devam eden soruşturmalara dair beyan gibi sunularak kamuoyunda yanlış algı yaratmayı amaçlamaktadır. Yazar, müvekkilimizin şeffaf ve iyi niyetli bilgilendirme sürecini kötüye kullanmaktadır.”
“Kişilik Haklarına Ağır Bir Saldırıdır”
Tunç’un açıklamasında, kamu görevini anayasa ve yasalar çerçevesinde yerine getiren bir ismin bu şekilde hedef gösterilmesinin, açıkça kişilik haklarına yönelik ağır bir saldırı olduğu belirtildi. Söz konusu yazının kamu görevlisini itibarsızlaştırmaya yönelik bir kampanyanın parçası olduğu savunularak, her türlü yasal hakkın saklı tutulduğu kamuoyuna duyuruldu.
Bakmadan Geçme