EYT maddelerinde 5.975 güne kadar bir kademelendirme var!

EYT yasa teklifinin maddeleri belli oldu. 5 bin prim günü geçerli Olacak denildi ama teklif maddelerinde 5.975 güne kadar bir kademelendirme var!

TBMM’nin bu haftaki ilk gününde EYT yasa teklifi gündeme alındı. EYT ile ilgili pirim gün sayısında büyük sorunlar ortaya çıktı. AKP Milletvekili Yılmaz Tunç ‘’5 bin prim günü geçerli olacak.” dedi ama gelen teklifte, bu prim günüyle ilgili 5.975 güne kadar bir kademelendirme olduğu görüldü.

Özgür Özel (Manisa Milletvekili)- Plan ve Bütçe Komisyonuna perşembe bir kanun teklifi gelecek; nihayet, emeklilikte yaşa takılanlar ama nereden nereye geldik, bunu bir hatırlamak lazım. Recep Tayyip Erdoğan “EYT’yi istiyorlar, çift dikiş istiyorlar; hem emekli olmak hem çalışmak istiyorlar.” diyerek bu kişilerin yıllarca mağdur olmasına sebebiyet verdi. 2019 yılında bir adım daha ileri gitti ve dedi ki: “Seçimi kaybedeceğimi bilsem ben EYT’yi etirmeyeceğim.” Seçimi kaybedeceğini gördü, biliyor ve son çare olarak toplumdaki en büyük beklenti gruplarından birisine “Acaba mağduriyetlerinin yirmi yılı dönemimde geçtiği hâlde, etrafımdaki herkes iki, üç, dört maaş alırken ben ‘Çift dikiş istiyorlar.’ diyerek gönüllerini kırdığım hâlde onların gönüllerini kazanabilir miyim?” diye EYT’ye sarıldı.

Burada, muhalefet partileri defalarca bu teklifleri getirdi, AK PARTİ Grubuna reddettirdi. Şimdi, 4 maddelik bir kanun; yedi aydır geleceği biliniyor, yedi aydır siyaseten bekletiyorlar, son bir aydır istismara varan şekilde geciktiriyorlar ve alaya bakın ki “Efendim, ilk maaşı çeksinler, elleri sıcakken gelip bize oy atsınlar.” denilecek kadar bu siyasi istismarı devam ettiriyorlar.

 Nihayet geldi bu teklif ama bu sefer de devlet ciddiyetine aykırı bir şekilde geldi. Vedat Bilgin, 5 bin günü kendisi söyledi, tutanak altında söyledi, kayıt altında söyledi; Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Yılmaz Tunç, “5 bin prim günü geçerli olacak.” dedi ama gelen teklifte, bu prim günüyle ilgili 5.975 güne kadar bir kademelendirme var.

Parası olana “Seçime giderken bize para lazım, biraz para ver.” parası olmayana da “İş bul, üç yıl daha bekle.” diyorlar; bu yeni bir mağduriyet, bu kabul edilebilir değil. Ayrıca, 9 Eylül 1999 ile 2008 arası sigortalılara yönelik bir kademelendirme mutlaka lazım yeni bir mağduriyet yaratmamak için; teklifte bu yok. BAĞ-KUR kapsamında çalışan esnafın ve çiftçilerin 9 bin gün, kadınların 7.200 günle ilgili ciddi bir mağduriyetleri var. Bir tarafta 5 bin gün, bir tarafta 7.200 gün, 9 bin gün, kabul edilebilecek bir şey değil; buna müdahale etmek. Staj ve çıraklık mağdurlarını sürekli dile getiriyoruz, bugün de konuşmaya devam edeceğiz; bu sesin duyulması gerekiyor. Bu düzenlemeyi Komisyona bu kadar geç getirip ve bu mahzurlu taraflarını çözmeden getir…

Bu düzenlemeyi Meclisi bu kadar geç yollayıp hem de bu mahzurlu taraflarının çözülmemesini kabul edilebilir bulmuyoruz.

Ayrıca, Meclis Başkanlığının burada yaptığı işin bir başka boyutu var: Kanun teklifi geldi, dakikalar içinde Komisyona sevk edildi. Bu doğru bir şey ama bu, Meclis Başkanının ne kadar tutarsız, ne kadar taraflı ve sıkışınca ne kadar gerçekleri hepimizin gözünün içine baka baka çarpıttığının da bir ispatı oldu. Geçenlerde, tüm milletvekillerimizin imzasıyla verilmiş bir teklifi dört gün, beş gün bekletti. İtiraz ettik: “Ya, iktidardan gelince dakikalar içinde sevk ediyorsun, bizimkini bekletiyorsun.” diye. Cevap verdi: “Yurt dışındayken kanun teklifi sevk etmiyoruz.” diye. EYT geldiğinde Cezayir’deydi ama Cezayir’deyken kanun teklifi sevk edildi.

Şimdi, bir tutarlılık lazım. Konu aciliyet gerektiriyorsa, istisna yapacaksanız yedi aydır ne bekletiyorsunuz, bir aydır ne bekletiyorsunuz? Bu kadar acil, neden perşembeye Komisyonda görüşülecek, bir an önce görüşülsün ama CHP’ye gelince yurt dışında olunca olmaz, AK PARTİ’ye gelince ışık hızıyla sevk. Bunun hakkaniyetle, tarafsızlıkla iler tutar tarafı yok.

Geçtiğimiz günlerde TMMOB’dan bir heyetle görüştük. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının çok ciddi mağduriyeti var: 3600 ek gösterge uygulaması sırasında kamu personeline bazı iyileştirmeler yapılırken, mühendis, mimar ve şehir plancıları arasındaki farkın açıldığına işaret ediyorlar. Ek gösterge, ek ödeme ve ücret iyileştirilmesine yönelik talepleri var.

Ülkenin sanayileşmesi için kalkınmasında ve gelişmesinde çalışan bu meslek grubunun ihmal edildiğini söylüyorlar, biz de bunu dile getiriyoruz.

Yine, Büro Emekçileri Sendikasına bağlı çalışanların ciddi mağduriyetleri var. En önemlisi SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı çalışanlarının geçmişte 2 maaş ikramiye hakları vardı, 5510 ellerinden bunu aldı. Şimdi, belki sabahlara kadar uyumadan çalışmak zorunda kalacaklar EYT'yi yetiştirmek için ama çok küçük, cüzi, komik bir iyileştirme var, bunu kabul etmiyorlar. 3600 ek göstergede mağdur oldular, bu taleplerini iletiyorlar, bunların da altını çiziyoruz.

Son olarak, yine bugün eczanelere giden insanlar ilaç almadan dönüyorlar. Akşamları anneler babalar ateşli bir çocuğunun şurubu için neredeyse bütün nöbetçi eczaneleri gezmek zorundalar. Sağlık Bakanı dönüp dolaşıp “Sorunu çözdük artık ilaç çıkacak.” diyor.

Geçmişte Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreterliği yapmış, Sağlık Komisyonunda görev yapmış, bu işi en iyi bilen milletvekillerimizden biri olarak söylüyoruz ki bu kafayla bu sorun çözülmez, inatla çözülmez, emirle çözülmez, neyle çözülür? İşi bilenleri çağırıp konuşacaksınız, ilaç sanayisiyle konuşacaksınız, ilaç depocularıyla, kooperatifçilerle konuşacaksınız, en önemlisi eczacıların temsilcileriyle konuşacaksınız, onlar size sorunun gerçekte ne olduğunu, nasıl çözüleceğini söyleyecek.

Siz bir avuç çıkar çevresinin, bir avuç lobinin, yandaş şirketlerin yanlış yönlendirmeleriyle ilaç krizini çözemezsiniz; çözmüyorsunuz ve bu sorun açıkça ortada duruyor. Bu konuda Sağlık Bakanını da AK PARTİ’yi de milletimize şikâyet ediyoruz. Size bu zulmü yapan AK PARTİ’nin kölesi olduğu ilaç lobileridir, çıkar çevreleridir.

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!