• Haberler
  • Gündem
  • Ekrem İmamoğlu'nun Karargahından Sızan Bomba Bilgiler!

Ekrem İmamoğlu'nun Karargahından Sızan Bomba Bilgiler!

Ekrem İmamoğlu'nun karargahından aldığım özel bilgileri aktarıyorum. Kılıçdaroğlu ve Akşener'in partilerine ve Türkiye'ye zarar veren politikalarını, İmamoğlu'nun ise nasıl bir strateji izlediğini anlatıyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun karargahından aldığım özel bilgileri birazdan aktaracağım. Bu bilgiler, Türkiye siyasetinin geleceği için çok kritik ve belirleyici olacak. Özellikle muhalefet partilerinin liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in gerçek yüzlerini görmek isteyenler bu haberi kaçırmasın.

Kılıçdaroğlu ve Akşener’in Partilerine ve Türkiye’ye Zarar Veren Politikaları

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun nede Meral Akşener’in önceliği asla partileri veya Türkiye değil. Öyle, zira bu iki ismin genel başkan olarak varlığı Erdoğan’a, Türkiye’nin bu yıkım tablosunda bile seçim kazandırdı. Ne Kılıçdaroğlu ne Akşener’lerin batan geminin mallarına konmak isteyen partili işportacıların dışındaki kesimde zerre bir itibarı yok. Artık ne deseler sözleri tesir etmiyor ki zaten bir şey de söylemiyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi Nasıl Bitirdiği

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi bilançosu eşittir parti kimliksizleştirmesi renksizleştirmesidir. Düşünün Mehmet Bekaroğlu’yla Abdurrahman Şener ve de benzer otuz beş siyasal İslamcıyı CHP’den milletvekili yapmıştır. Sezgin Tanrıkulu, Rıza Türmen, İbrahim Kaboğlu, Binnaz Toprak gibi çok sayıda hedefe sevecesini de aynı şekilde meclise taşımıştır. İlaveten bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin AKP’den ne farkı var bilen yoktur.

Tıpkı Tayyip Erdoğan gibi 1937’de Dersim’de olanlara katliam ve ötesi diyor. Yine Türkiye’de laiklik sorunu yok deyip tarikat ve cemaatlerin özgürlüğünü savunuyor. Mehmet Şimşek’in temsil ettiği üretimi öncelemeyen tefeci ekranın bir modelini de benimsiyor.

Doğu Akdeniz ve Ege konulularında keza AKP’yle aynı çizgidedir. Alınan araştırma gemisi neden limanlarda çürütülüyor niçin denize çıkmıyor sorusunu bile sormuyor. Ege adalarının işgali için mitinglerde yapmıyor. Sınırda kurulan PYD/PKK devleti bağlamında da suskun.

Meral Akşener’in İYİ Parti’yi Nasıl Develendiği

Benzer şeyler Meral Akşener ve İYİ Parti için de geçerli. Yüzde kırk oy alabilecek seçmen hinterlandığına sahip olan İYİ Parti, Akşener yüzünden develeniyor. Çünkü Türkiye’de ilk defa çok sayıda ismin parayla bu partiden milletvekilliği yapıldığı iddiaları kitlelerin dilindedir. Ben ekonomiyi bilmem, dış politikadan anlamam diyen biri partinin başındadır. Öyle olunca da seçmen, evet yani kötünün iyisi deyip Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmedi ve tekrar onu seçti.

Diyeceksiniz ki muhalif genel başkanlarındaki bu hırs ve muhterislik neden? Cevap şu: Hükmetmek ve genel başkanlık imkanlarından yararlanmaktır. Bugün CHP ve İYİ Parti’nin başında olmak emin olun on tane Koç grubunun başında olmaktan daha havalıdır. Akşener’le Kılıçdaroğlu bugün istifa etseler apartmanındaki komşularından bile selam alamazlar.

Oysa şimdi partili esnafa hükmediyorlar, her söyledikleri haber oluyor. Keza hazineden alınan yardımlar ile büyük lüks ve keyif içinde yaşıyorlar. Başka bir ifadeyle muhalefet sektörünün kaymağını yiyorlar.

Açık net Kılıçdaroğlu, Akşener ve Bahçeli gibi isimler partilerine bir şey veren, bir şey katan isimler değil. Parti başkanlığıyla saygı gören, saygı kazanan isimlerdir. Öyle olunca her biri ölene kadar koltuktan ayrılmamak için çırpınıyor. Bakın çok iddialı bir şey söyleyeceğim: Karakteri bilinen Tayyip Erdoğan 12 kere seçim kaybetse gururuna yediremez ayrılırdı. Lakin aynı şeyi Kılıçdaroğlu’nda göremiyoruz.

Ekrem İmamoğlu’nun Stratejisi

Değerli dostlar, gelelim Ekrem İmamoğlu’nun karargahında alınan karara. Bilgi spikülatif değil kesindir.

Birinci husus: İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ile ekibinin kendisinden nefret ettiğinden %100 emindir ki, İstanbul ilçe başkanları toplantısına çağırılmaması bunun kanıtıdır.

Dahası Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi örgüsünün bazı unsurlarının mahalli seçimde değil kendi lehinde çalışması ve de sandığa sahiplenmesi oy bile vermeyeceklerinin farkındadır.

Ötesi de var: İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul seçiminin CHP tarafından kaybedilmesi istediğinin de farkında. Nasıl ve niçin bunu ister derseniz: Ekrem İmamoğlu İstanbul’u kazanırsa Kemal Bey kurultayda seçilse bile CHP genel başkanlık koltuğunda oturamaz da ondan.

Bütün olumsuz şartlara rağmen halkın desteği ve rüzgarı arkasına alacak olan Ekrem İmamoğlu’na mecburen diz çökecek ve CHP genel başkanlığından çekilecek.

İşte bu yüzden Ekrem İmamoğlu, CHP’den bağımsız bir strateji izliyor. Kendi ekibini kuruyor, kendi medyasını oluşturuyor, kendi gündemini belirliyor. Hem AKP’ye hem de CHP’ye mesafe koyuyor. Hem sağdan hem de soldan oy almayı hedefliyor.

Hem milliyetçi hem de demokrat kimliğini öne çıkarıyor. Hem yerel hem de ulusal sorunlara duyarlılık gösteriyor. Hem halka hem de elitlere hitap ediyor. Hem modern hem de geleneksel değerleri savunuyor. Kısacası, Ekrem İmamoğlu, Türkiye siyasetinde yeni bir soluk, yeni bir umut, yeni bir lider olma yolunda ilerliyor.

Ekrem İmamoğlu’nun Hedefi: Cumhurbaşkanlığı

Peki Ekrem İmamoğlu’nun bu stratejisinin son hedefi ne? Tabii ki cumhurbaşkanlığı. Evet, doğru duydunuz. Ekrem İmamoğlu, 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayı planlıyor. Bu konuda kararlı ve hazırlıklı. Hem kendi partisi içinde hem de diğer muhalefet partileri arasında en güçlü aday olduğunu düşünüyor. Ve bunun için haklı sebepleri var.

Ekrem İmamoğlu’nun Avantajları

Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için en büyük avantajı, elbette ki İstanbul belediye başkanlığıdır. İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en önemli şehridir. Hem ekonomik hem de siyasi açıdan Türkiye’nin kalbidir. İstanbul’u yönetmek, Türkiye’yi yönetmek demektir. Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kazanarak hem AKP’nin hem de CHP’nin hegemonyasını kırmıştır. Hem halkın hem de dünyanın takdirini kazanmıştır.

Ekrem İmamoğlu, İstanbul belediye başkanı olarak gösterdiği başarılarla da cumhurbaşkanlığına hazır olduğunu kanıtlamıştır. İstanbul’u daha yaşanabilir, daha yeşil, daha demokratik, daha şeffaf, daha katılımcı, daha sosyal, daha kültürlü bir şehir haline getirmek için çalışmıştır.

Pandemi sürecinde halkın sağlığına ve geçimine destek olmuştur. Deprem riskine karşı önlemler almıştır. Ulaşım ve altyapı sorunlarını çözmeye çalışmıştır. Eğitim ve sanat faaliyetlerine önem vermiştir.

Ekrem İmamoğlu’nun bir diğer avantajı ise karizmatik ve sempatik kişiliğidir. Ekrem İmamoğlu, halkın sevgisini ve güvenini kazanmış bir liderdir. Samimi, dürüst, çalışkan, vizyoner, cesur, mütevazı ve hoşgörülü biridir. Halkla iç içe olmayı sever, sorunları dinler, çözüm üretir. Medyayla iyi ilişkiler kurar, eleştirilere açıktır. Rakiplerine saygılı davranır, hakaret etmez, kutuplaştırmaz.

Ekrem İmamoğlu’nun son avantajı ise geniş bir seçmen tabanına hitap etmesidir. Ekrem İmamoğlu, sadece CHP’li veya solcu seçmenleri değil, AKP’li veya sağcı seçmenleri de kendisine çekebilen nadir siyasetçilerden biridir. Hem laik hem de dindar kesimden oy alabilir. Hem Kürt hem de Türk milliyetçilerini ikna edebilir. Hem genç hem de yaşlı nesilleri etkileyebilir. Hem kadın hem de erkek seçmenlerin desteğini alabilir.

Bakmadan Geçme

Kamu Gündemi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!