Deprem Sonrası Vaatlerin Gölgelerinde: Türkiye'deki Konut Krizi Gerçeğe Dönüşüyor
Türkiye'nin deprem yaralarını sarmaya yönelik vaatlerin gerçekleşme oranı yüzde 8'de kala kaldı. İnşaat Mühendisleri Odası'nın çarpıcı açıklamalarıyla, konut krizinin boyutlarına dair şok edici gerçekler gün yüzüne çıkıyor.
Türkiye, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin acı yıl dönümünde, umutlar ve vaatlerin sancılı gerçeklerle çatıştığı bir dönemece girmiş bulunuyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, depremin birinci yıl dönümünde Türkiye genelinde eş zamanlı düzenlediği basın açıklamalarıyla, hükümetin deprem sonrası yeniden yapılanma ve konut inşası konusundaki vaatlerinin gerisinde kaldığını vurguladı. Açıklamalar, depremzedelerin bekleyişinin ve umutlarının, somut adımların atılmamasıyla nasıl hayal kırıklığına dönüştüğünü ortaya koymaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası'nın ifadelerine göre, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ'nin resmi verileri, toplamda 674 bin konutun yıkıldığını ya da yıkılacağını gösteriyor. Bu, siyasi liderlerin deprem sonrası 650 bin konut inşa edileceğine dair vaatlerinin, ihtiyacın gerçek boyutlarına ne kadar uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak, geride bıraktığımız yıl içerisinde TOKİ tarafından ihalesi gerçekleştirilen konut sayısı 108 bin 936 ile sınırlı kalmış, bu projelerin toplam bedeli ise 204 milyar liraya ulaşmıştır. Kısa vadede tamamlanıp teslim edilebilecek konut sayısının ise yalnızca 25 bin civarında olduğu belirtiliyor. Bu durum, geçtiğimiz yıl siyasi liderlerin ortaya koyduğu hedeflerin yalnızca yüzde 8'ine ulaşılabildiğini göstermektedir.
Depremin sembol yapılarından biri olan ve yıkılmayan nadir binalar arasında yer alan İnşaat Mühendisleri Odası binasının, rezerv alana dahil edilmesi ise başka bir çelişkiyi ortaya koyuyor. Bina, bölgedeki direncin ve dayanıklılığın bir simgesi olarak kabul edilirken, yapılan açıklamalara göre şimdi yıkım tehdidi altında. İMO Ankara Şubesi Başkanı Bülent Tatlı'nın belirttiğine göre, binanın yıkılması ve tarihi bir anıt olarak korunması gerektiği vurgulanmakta; zira bu yapı, gelecekteki felaketlere karşı ders alınması gereken bir örnek teşkil etmektedir.
Bu durum, deprem sonrası vaat edilen yeniden yapılanmanın sadece kağıt üzerinde kaldığını ve pratikte yeterli adımların atılmadığını göstermektedir. Türkiye'nin, deprem gibi büyük felaketler sonrasında toplumsal hafızayı koruyarak ve gelecekteki felaketlere karşı daha dirençli bir yapı inşa ederek gerçek anlamda ilerleme kaydedebilmesi için somut, hızlı ve etkili adımlar atması gerekmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası'nın açıklamaları, bu süreçte yaşanan aksaklıkları ve eksiklikleri gözler önüne sererken, aynı zamanda daha iyi bir gelecek için alınması gereken dersleri de hatırlatmaktadır.
Bakmadan Geçme