Cumhurbaşkanı kendi yönettiği Fonu'n denetimini de kendi yapıyor
Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Varlık Fonu'nun denetim süreçlerine ilişkin ciddi eleştirilerde bulundu. Fonun şeffaf bir şekilde denetlenmemesini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem fon başkanı hem de denetçi atayıcısı olmasını eleştirdi.
Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Varlık Fonu'nun denetim raporlarının akıbetini sorgulayarak önemli iddialarda bulundu. Türkiye Varlık Fonu, ülkenin önde gelen finansal kuruluşları ve şirketleri içeren 10 trilyonluk bir bütçeyi yönetiyor.
Başarır, bu denetimlerin Sayıştay yerine özel denetçilere verilmesinin şeffaflık eksikliğine yol açtığını belirtti. Ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem fonun başında olması hem de denetçileri atamasının "dünyada eşi benzeri olmayan bir durum" olduğunu ve bir hukuk devletinde kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Meclisin bu duruma karşı durması gerektiğini vurgulayan Başarır, meclise yapılan bir hakaret ve yetki gaspı olarak nitelendirdiği bu uygulamanın hesabının sorulması gerektiğini dile getirdi. Konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;
''Varlık Fonu… Türkiye Varlık Fonu denetim raporları nerede ben soruyorum. Sayıştay incelemeliydi, Sayıştayın denetimindeydi ama burayı aldılar, özel denetçilere verdiler. Bakın, burada 10 trilyonluk bir bütçeden bahsediyorum: Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Borsa İstanbul, Turkcell, sayıyorum, sayıyorum, sayıyorum; çok önemli şirketler.
Peki, bu Fonun başında kim var? Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. Bu Fonun başında Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. Peki, başında olduğu şirkete denetçileri kim atıyor? Recep Tayyip Erdoğan atıyor. Kimi atıyor? Özel denetçileri. Dünyadaki tek ülkeyiz bir Cumhurbaşkanı kendi yönettiği Fonu’n denetimini de kendi yapıyor. Bir hukuk devletinde bu utanç verici bir manzaradır.
Sayıştay incelemelidir, Sayıştay raporları Mecliste, komisyonlarda tartışılmalıdır ama bunu Sayıştay yapamıyor. Özel denetim raporları da hâlâ elimizde yok. Eğer bu ülkenin hazinesi, bu ülkenin parası bu kadar keyfî bir şekilde yönetilecekse buna herkes, en başta bu Meclis karşı çıkmalıdır, Meclise yapılan bir hakarettir, Meclisin yetki gasbıdır. 10 trilyonluk bir bütçe, Türkiye’nin göz bebeği bankalar ve şirketlerden bahsediyoruz. Bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır diyorum.'' dedi.
Bakmadan Geçme