Bodrum'un Yeşilini Tehdit Eden Dev Proje: Maxx Royal Bodrum Otel'in Geleceği Tartışılıyor

Bodrum, Türkiye'nin en gözde tatil destinasyonlarından biri olmanın yanı sıra, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle de bilinir. Ancak bu eşsiz güzellik, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a ait Ersoy Otelcilik İnşaat ve Turizm İşletmeciliği'nin Muğla Bodrum'da hayata geçirmeyi planladığı yeni bir otel projesiyle tehdit altında.

Proje, Çiftlik Mahallesi Adalıyalı Mevkii'nde, 325 oda ve 750 yatak kapasiteli 5 yıldızlı 'Maxx Royal Bodrum Otel' olarak planlanıyor ve 18 Nisan 2024'te yapılacak İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısıyla geleceği şekillenecek.

Bir Cennetin Bedeli: Doğal ve Kültürel Miras Tehdidi

Bu devasa proje, 124 bin metrekarelik bir alanı kaplayacak ve 159 milyon 926 bin 750 TL'lik bir yatırımla Bodrum'un doğal dokusunu değiştirmeye hazırlanıyor. Ancak projenin konumu, koruma altındaki doğal sit alanları, önemli doğa alanları, arkeolojik sit alanları ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri içinde yer almasıyla dikkat çekiyor. Bu durum, hem yerel halkın hem de çevre savunucularının tepkisini çekiyor.

Yerel Halk ve Aktivistlerden Tepkiler Yükseliyor

TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Mustafa Erdoğan'ın vurguladığı gibi, projenin bölgedeki Hellenistik Kule Yapısı, tescilli eser koruma alanı ve Kissebükü arkeolojik deniz alanı gibi değerleri tehdit etmesi kabul edilemez bir durum. Bu durum, "Bodrum talan ediliyor" şeklindeki tepkilere yol açıyor ve bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması gerektiğini ön plana çıkarıyor.

Geçmişteki ÇED Kararları ve Hukuki Mücadeleler

Proje daha önce de gündeme gelmiş ve 490 oda, 1000 yatak kapasiteli planıyla 2014'te ÇED gerekli değildir kararı almıştı. Ancak projenin sit alanında bulunması nedeniyle kararın iptali için açılan dava, ret kararıyla sonuçlandı. Bu durum, çevresel ve kültürel değerlerin korunması adına önemli bir hukuki mücadeleyi de beraberinde getiriyor.

Çevresel ve Kültürel Mirasın Geleceği

İDK'nın yapacağı değerlendirme, projenin çevresel ve kültürel etkilerinin yanı sıra, Bodrum'un geleceğini de şekillendirecek. ÇED raporunda önemli bir eksiklik bulunmazsa, proje hayata geçirilecek; ancak bu, bölgenin doğal ve tarihi dokusunun korunması gerektiğini savunanlar için büyük bir kayıp anlamına gelebilir.

Bu durum, Bodrum'un doğal ve kültürel mirasını koruma adına önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Projenin getireceği ekonomik faydalarla, çevresel ve kültürel değerlerin korunması arasındaki dengeyi sağlamak, yerel yönetimler, hükümet ve halk için büyük bir sorumluluk ve zorluk teşkil ediyor. Bu gelişme, Bodrum'un geleceğini, turizmini ve doğal güzelliklerini nasıl şekillendireceği konusunda önemli soruları da beraberinde getiriyor.