Antalya'yı Sarsan Sel Felaketi: Bir Şehrin Mücadelesi ve Kayıplar

Antalya, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün 'turuncu kod' uyarısıyla karşı karşıya kaldı. Pazartesi gecesi itibariyle başlayan yoğun yağışlar, kenti adeta felç etti. İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, AFAD İl Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, selin vurduğu şehirde devam eden çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Karaloğlu'nun verdiği bilgilere göre, Kepez, Muratpaşa ve Döşemealtı başta olmak üzere kentin dört bir yanı, tarihi yağış miktarlarına tanık oldu. 24 saat içinde Kepez'e düşen 372 kilogramlık yağmur, bölge halkı için adeta bir felaketin habercisiydi.

Sel sularının yarattığı yıkım, can kayıpları ve yaralanmalarla daha da acı bir hal aldı. Gıyasettin Keyhüsrav Kavşağı'nda yaşanan bir trajedi, Halil Yıldız isimli bir vatandaşın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Su ve balçıkla dolu alt geçitte mahsur kalan Yıldız'ın aracı, kurtarma çalışmalarına rağmen yetersiz kaldı. Ayrıca, sel nedeniyle hafif yaralanan 3 kişi ve ciddi hasar gören tarım alanları, felaketin boyutunu gözler önüne serdi.

Kentte devam eden 426 farklı noktadaki tahliye ve kurtarma çalışmaları, Karaloğlu'nun umut dolu sözleriyle devam ediyor. "İnşallah gün içerisinde kalan su tahliye çalışmalarımızı tamamlarız," diyen Karaloğlu, vatandaşlara ve hasar gören altyapıya yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Özellikle tarım sektörü, büyük bir darbe aldı. Aksu bölgesinde 1200 dekar alanda zarar gören seralar ve telef olan küçükbaş hayvanlar, ekonomik kayıpların boyutunu ortaya koydu.

Eğitime ara verilen okullar, su tahliyesi yapılan trafik noktaları ve geçici olarak kapanan tramvay hatları, selin şehir yaşamına etkilerini gösteriyor. Zarar gören binalar, tahliye edilen vatandaşlar ve devam eden hasar tespit çalışmaları, yetkililerin olağanüstü çabalarını ve toplumun dayanışmasını simgeliyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, AFAD ve DSİ gibi kurumlar, selin yaralarını sarmak için seferber oldu. Motopomplarla su tahliyesi, zarar gören bölgelerdeki kurtarma çalışmaları ve gönüllülerin desteği, bu zorlu süreçte umut ışığı oldu.

Yağışların şehir planlaması üzerindeki etkilerine değinen Karaloğlu, "Battı çıktılar şehirler için ihtiyaçtır," diyerek, altyapı sorunlarının çözümü için teknik ve pratik yaklaşımların önemine vurgu yaptı. Antalya Valiliği ve ilgili bakanlıkların, zarar gören vatandaşlara destek olmak için acil ödenekler ayırdığı bilgisi, felaket sonrası toparlanma sürecinin bir parçası olarak öne çıkıyor.

Bu felaket, Antalya'nın karşılaştığı en büyük doğal afetlerden biri olarak tarihe geçti. Ancak şehrin ve halkının dayanıklılığı, birlikte daha güçlü bir topluluk yaratma arzusuyla birleştiğinde, yaraların sarılacağına dair umut da yeşermekte.