- Haberler
- Gündem
- Amerika ve Avrupa'da sesler yükseliyor! Türkiye NATO'dan ayrılıp Şanghay İşbirliği Örgütüne mi katılacak?
Amerika ve Avrupa'da sesler yükseliyor! Türkiye NATO'dan ayrılıp Şanghay İşbirliği Örgütüne mi katılacak?
Amerika ve Avrupa'da köklü politik gazete ve dergilerde bugün ana başlık ''Erdoğan-Putin'' oldu.
Amerika ve Avrupa'da köklü politik gazete ve dergilerde bugün ana başlık ''Erdoğan-Putin'' oldu. Putin'in davetlisi olarak Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın samimi pozları medyaya servis edilmesiyle Batı'da hareketlilik başladı.
İkinci Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu eksen ortaya çıktı. Kapitalizm savunucusu ABD ve Komünizm başını çeken Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği. İkinci Dünya Savaşında mihver devletlere karşı aynı blokta yer alan Amerika ve Sovyetler savaş sonrası ideolojik yayılmacılık karşısında yollarını ayırdı. Yol ayrımının neden olarak savaş esnasında yapılan gizli anlaşmaların temeli ve savaş sonrası paylaşılan alanlarda uyuşmazlıklar olduğu tahmin ediliyor.
ABD-SSCB rekabeti, Başkan Roosevelt'in ölümüyle yardımcısı Truman'ın 1945 yılında göreve gelmesi sonrası 1947 yılında yayınladığı Truman Doktrini ile başladı. Doktrin temel hedefi Avrupa ve Orta Doğu'da Sovyet tehdidine karşı amaçlandı. Böylece 44 yıl sürecek Soğuk Savaş başladı. Ronald Reagan başkanlığında geliştirilen 'Stratejik Savunma Girişimi' ile Sovyetlerin ABD ile uzay yarışında rekabet sona erdi. Böylece askeri alanda elde edilen füze ve savunma başarılarına karşı gelemeyeceğini anlayan Sovyetler rekabeti bir köşeye bırakarak politbüro da yeni tartışma noktası ortaya çıktı. Bu seferde Cumhuriyetlere bağımsızlık verilsin mi verilmesin mi tartışması yoğun geçti. Hatta çoğu Orta Asya ülkesi Sovyetlerden ayrılmak istemedi. Çoğu Orta Asya ülkesinin tiran başkanları bağımsızlık tartışmaları esnasında Mihail Gorbaçov'a karşı başarısızlıkla sonuçlanan askeri darbeye de katıldı.
Bu gelişmeler odağında 1952 yılında Sovyet tehdidi karşısında Türkiye ve Yunanistan'ın güvenliğini sağlanması için NATO'ya katılımı sağlandı. Böylelikle Ruslar sıcak denizlere inme hayalini gerçekleştiremeyecek konuma düştü. Yıllar içinde git gel ilişkiler günümüzde Batı'nın tabiriyle 'Erdoğan-Putin ilişkileri' düzeyine evrildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'nin yaşadığı Brunson Krizi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ikili ilişkileri sıklaştırmak istedi. ABD öncülüğünde hareket eden Batı'ya karşı ortak hareket alanı oluşturmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor.
BATI'DA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TEPKİSİ
Amerika ve Avrupa'da köklü haber ve dergi kanallarında ana başlık içerisinde yer alan sıklıkla kullanılan kelimeler arasında, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel davetlisi olarak katıldığı toplantı tabiri kullanılıyor. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geleneksel batı müttefiki ortaklığını sonlandırıp, geleceğe Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliğiyle mi devam edecek tepkileri geldi. Rusya ve Çin'in liderliğinde gelişen Avrasya güvenlik örgütü, NATO'yu dizginlemek tek taraflı düzene karşı yumuşatıcı güç olarak ortaya çıktığı da eleştirilen başlıklar arasında yer aldı.
Bakmadan Geçme