AK Parti Grup Sözcüsü Çelik'ten AB'nin KKTC tepkisine: AB'nin açıklamaları yok hükmündedir

AK Parti Grup Sözcüsü Çelik'ten AB'nin KKTC tepkisine: AB'nin açıklamaları yok hükmündedir - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Özbekistan'ın önemli şehirleri arasında yer alan Semerkant'ta düzenlenen 9'uncu Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi sonrası yurda dönüşte, uçakta gazetecilerin soruları arasında yer alan KKTC açıklamalarına Avrupa Birliği'nde tepki geldi.

Avrupa Birliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü açıklamalarına tepki gösterdi. Hedef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda resmi açıdan tanınırlığını kabul etmediği, Kıbrıs'ta sadece tek devletin hakim olduğu Kuzey Kıbrıs'ın olmadığını belirten açıklamalarına 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının duygularını tercüme etti.

AK Parti Grup Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

'AB tarafından KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olmasına ilişkin yapılan açıklama haksız ve ikiyüzlü bir açıklamadır. Avrupa Birliği, Kıbrıs konusunda Yunanistan ve GKRY'nin peşinde sürüklenmektedir. O yüzden bu açıklamalar yok hükmündedir. Kıbrıs Türkleri uluslararası toplumun saygın bir üyesidir. KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olması doğru ve son derece doğal bir durumdur. Avrupa Birliği'nin KKTC'yi yok saymaya çalışan tutumu tarihi ve siyasi açıdan ilkesiz bir yaklaşımdır. Cumhurbaşkanımızın son olarak Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında vurguladığı gibi KKTC'nin hak ve menfaatlerini her zeminde savunmaya devam edeceğiz' ifadelerine yer verdi.

KIBRIS SORUNU

Avrupa Birliği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin peşinden gitmeye devam etmek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjde niteliğinde açıklamalarına karşı AB, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olmasını kabul etmiyoruz açıklaması tepkilere neden oldu. Avrupa Birliği'nin kuruluş amacı kıta Avrupa'da ekonomik bölgesel entegrasyon birliğini sağlamaktı. Ancak birlik hükümetlerarası zirve toplantılarının yanı sıra yıllar içinde görüşme ve anlaşmalar ile 1991 ve 2003 yılında farklı noktaya evrildi. Ekonomik bütünden siyasi birliğe kadar ilerleyiş üye ülkeleri bir ağızdan yönetimine kadar sürükledi. Elinde bulunan gücü uluslararası alanı ilgilendiren temel konulara ilişmesine hatta karar merci görevini üstlenmesine kadar adımlar attı.

Kıbrıs sorununda da Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın taleplerine göre yol haritasını şekillendirmekte ısrarcı olduğu, Ada'da yaşayan 330 bin Türkü yok saymaya kadar ilerledi. 1974 yılından beri çözüme kavuşmayan konu yakın tarihte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çaba ve mücadelesinde uluslararası alanda tanınırlığı artacak.