ABD ve Husiler Arasında Kızıldeniz Gerilimi: ABD, İran Destekli Husilere Ait Füze Saldırısını Durdurdu!

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), son dakika bir açıklamayla, Yemen'de İran destekli Husiler tarafından Kızıldeniz'e fırlatılan bir gemisavar füzesini etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Bu gelişme, bölgedeki askeri ve diplomatik gerilimi daha da artıran bir olay olarak kayıtlara geçti.

Açıklamada, "İran destekli Husiler, Kızıldeniz'e doğru bir gemisavar seyir füzesi ateşledi. Bu tehdit, USS Gravely (DDG 107) tarafından başarıyla düşürüldü." ifadelerine yer verildi. Bu müdahalenin herhangi bir yaralanma veya hasara yol açmadığı belirtildi.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri'nin, ABD Donanmasına ait "USS Gravely" muhribini hedef aldıklarını ve bu saldırının, Filistin halkına destek ve ABD ile İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarına karşılık vermek amacıyla gerçekleştirildiğini ifade ettiği bilgisi de paylaşıldı.

Bu olay, Kızıldeniz'de son zamanlarda yaşanan gerginliklerin en son halkası. İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı gösterdiği tepki olarak 31 Ekim 2023'te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere ait olduğunu iddia ettikleri ticari gemilere saldırılar düzenlemeye başladı. ABD güçleri ise, bu süreçte Yemen'den atılan birçok füze ve kamikaze dronunu düşürdüğünü açıkladı.

Kızıldeniz'deki bu gergin atmosfer, birçok gemicilik şirketinin seferlerini askıya alma kararı almasına neden oldu. ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikede olduğunu belirterek 18 Aralık 2023'te çok uluslu bir "deniz görev gücü", "Refah Muhafızı Operasyonu"nu başlattığını duyurdu. Bu görev gücü, Husi güçlerine karşı bir önlem olarak konumlandırıldı.

Bu operasyonun bir parçası olarak, 31 Aralık 2023'te İsrail ile bağlantılı bir gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait üç sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı. Husilerin 10 Ocak'ta Kızıldeniz'de ABD'ye ait bir gemiyi füze ve kamikaze dronlarla hedef alması, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı.

Bu karmaşık ve gerilim dolu durumun sonucu olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 11 Ocak'ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarını acilen sonlandırma talebini içeren bir kararı kabul etti. Küresel ticaretin büyük bir kısmını oluşturan Süveyş Kanalı üzerinden geçen ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin güvenliği bu gelişmelerle doğrudan ilgili hale geldi.

Bu son gelişmeler, bölgedeki güvenlik ve istikrarı korumak için uluslararası toplumun daha fazla adım atması gerektiğini gösteriyor. Kızıldeniz, sadece bölgesel bir deniz yolu olmanın ötesinde, dünya ticaretinin can damarlarından biri olarak önem taşıyor. Bu nedenle, yaşanan her türlü çatışma ve gerilim, sadece bölge ülkelerini değil, tüm dünyayı etkileyebilecek potansiyele sahip.