2024'te yapay zeka: Çalışanların bilmesi gereken beş trend

2023 yılı yapay zeka için nasıl bir dönüm noktası olduysa, yapay zeka 2024 yılında daha da büyük bir etki yaratmaya hazırlanıyor. Ancak bu kez çalışanlar hazır.

Üretken yapay zeka bir yıldan uzun bir süredir çalışanların radarında olduğuna göre, artık sadece çağdaş çalışma ortamındaki yerini anlamak için daha iyi bir konumda değil, aynı zamanda onunla birlikte gelen değişiklikleri ve olasılıkları benimsemek için de donanımlılar.

Bu avantajı kullanmanın zamanı geldi. Bir adım öne geçmek için çalışanlar, yılı etkilemeye hazırlanan bu beş trend de dahil olmak üzere yapay zeka alanında neler olacağını bilmelidir.

1. Yapay zeka yaygın kapsayıcılığı teşvik edecek

Yapay zekanın engelli çalışanlar için güçlü bir araç haline gelmesi muhtemeldir - ve bu gelişmeler tüm insanlar için değişimi tetikleyebilir.

İlk olarak, ABD Berkeley Üniversitesi Kapsayıcı Şehirler Laboratuvarı Direktörü Victor Santiago Pineda, engelli çalışanlara fayda sağlamak için geliştirilen birçok makine öğrenimi aracının giderek daha fazla kullanılabilir hale gelebileceğine inanıyor. Örneğin, sırasıyla görme ve işitme engelli kullanıcılara ek bilgi sağlayan algoritma tabanlı konuşmadan metne ve metinden konuşmaya araçlarını düşünün.

"Yapay zeka destekli yardımcı teknolojiler, engelleri yıkma ve engelli bireyleri güçlendirme, bağımsızlık ve kapsayıcılık duygusunu teşvik etme potansiyeline sahiptir" diyor.

Engelli insanlara yardımcı olmayı amaçlayan araçların yaygın olarak benimsenmesinin herkese fayda sağlayacağına inanıyor. Örneğin, büyük dil modelleri gerçek zamanlı, çok dilli altyazıları geliştirmeye devam ettikçe, tüm insanlar daha geniş ve daha çeşitli bilgilere erişebilecek.

2. Yapay zeka işe alma ve işten çıkarma süreçlerini daha adil hale getirecek

İnsan kaynakları uzmanları, daha adil bir işe alım ortamı yaratmak için işe alım sürecinde yapay zekayı kullanmaya çoktan hazırlar, ancak mevcut teknoloji mükemmel olmaktan uzak. Buna karşılık akademisyenler ve sektör uzmanları, yapay zeka aracılığıyla elektronik işe alım platformlarında ve diğer İK araçlarında algoritmik önyargıyı azaltmak için çalışıyorlar.

Bazı uzmanlar şimdiden bu hedeflere öncelik vermeye başladı. Harvard John A Paulson Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu'nda bilgisayar bilimleri profesörü olan Cynthia Dwork tarafından yönetilen Hire Aspirations Institute, eleme araçlarındaki ve bunları kullanan profesyonellerdeki önyargıları tespit etmeye odaklanmıştır.

Aralarında küresel danışmanlık firması Deloitte'un da bulunduğu bazı şirketler, işe alım sürecinin ötesinde, yetenekleri elde tutmak için yapay zeka teknolojisini kullanıyor. Firma şu anda bütçeleri daha etkin bir şekilde yeniden tahsis etmek, çalışanları daha fazla talep gören pozisyonlara taşımak ve dolayısıyla işten çıkarmaları önlemek için yapay zeka verilerini kullanmayı deniyor. Bu, özellikle kurumsal kesintilerin hedefi olan marjinal gruplara yardımcı olabilir.

Bununla birlikte, birçok uzman ve İK profesyoneli, yapay zeka geliştirmenin daha çeşitli bir aday hunisi oluşturmada yardımcı olmasına rağmen, işe alımda insan önyargısı da dahil olmak üzere tüm sorunları çözemeyebileceği konusunda hemfikirdir. Bununla birlikte, işe alım eşitsizliği konusunda artan farkındalık, İK profesyonellerinin kendi örtük yargılarını ve bunları nasıl aşacaklarını anlamalarına yardımcı olabilir.

3. İşyerleri işe alım ve eğitimde çeşitliliği merkeze almak için yapay zekayı kullanacak

Gelişen yapay zeka araçları, başvurular için oyun alanını eşitlemenin ötesinde, geleneksel olarak marjinalleştirilmiş kişilerin yeni bir işe arka planda başlamamasını sağlamaya da yardımcı olabilir.

Öncelikle, YZ'nin gelişimi, düzenleyicileri kamu ve özel sektörde çalışanları dahil etme uygulamalarını finanse etmeye giderek daha fazla odaklanmaya itebilir. ABD Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu, yakın tarihli Stratejik Uygulama Planı'nda (SEP), giderek artan yapay zeka destekli bir dünyada işyeri ayrımcılığının üstesinden gelmeye öncelik verdi. AB'de, yeni kabul edilen YZ yasası, şirketlerdeki İK verilerinin ve süreçlerinin işçi hakları için belirlenmiş standartları karşılamasını veya kurumsal para cezalarıyla karşı karşıya kalmasını gerektirmektedir.

Örneğin, farklı ekipler tarafından tasarlanan dil öğrenme modelleri gibi kapsayıcı teknolojilere yapılan yatırımlar, işverenlerin çok çeşitli çalışan deneyimlerine göre uyarlanmış kişiselleştirilmiş eğitim programları oluşturmasına yardımcı olabilir. Bu, tüm geçmişlerden gelen çalışanların aynı başlangıcı yapmasına yardımcı olma potansiyeline sahiptir.

Daha da önemlisi, bu tür değişiklikler işe alım platformlarının nasıl tasarlandığını da etkileyecektir. Algoritmaların geliştirilmesinde önyargıların ele alınması, hatalar ve kör noktalar ortaya çıktıktan sonra bunları telafi etmeye çalışmak yerine, işe alım sürecinin başından itibaren dışlayıcı uygulamaların önüne geçebilir. Uzmanlar, tüm çalışanların eşit ilerleme şansına sahip olmalarına yardımcı olmak için yapay zeka teknolojisinin geliştirme aşamasında kapsayıcı ekipler oluşturmanın önemine işaret ederken, bunun gerçek bir fark yaratabileceğini söylüyorlar.

4. Çalışanlar yapay zeka ile çalışmak istiyor ve işverenler becerilerini geliştirmek için yatırım yapacak

Bazı uzmanlar yapay zekanın bazı rolleri değiştireceğine dair endişelerin geçerli olduğunu söylerken, aynı zamanda tüm insan işlerini ortadan kaldırmayacağını da öngörüyorlar. Bunun yerine, çalışanlar bu gelişmekte olan teknolojiyle birlikte var olacak şekilde evrim geçirecek ve yapay zekayı öğrenmeye ve ona uyum sağlamaya istekli çalışanlar en büyük faydaları görecek.

Birçokları için bu, belirli alanlarda yeniden eğitim almayı ve işveren destekli öğrenme fırsatlarını gerektirecektir. Jobs for the Future'ın Yapay Zeka ve İşin Geleceği Merkezi (JFF) tarafından gerçekleştirilen 2023 anketi, katılımcıların çoğunun yapay zeka odaklı bir iş gücünde rekabet edebilmek için yeni becerilere ihtiyaç duyacaklarına inandıklarını gösterdi. Özellikle daha genç çalışanlar bu baskıyı hissediyor: Z kuşağı ve Y kuşağı katılımcıların %66'sı rekabet avantajını korumak için beceri setlerini geliştirme ve güncelleme ihtiyacı hissettiklerini söyledi.

Şirketler, ofis içi atölye çalışmaları, akademik kurumlarla ortaklıklar, mentorluk programları ve çalışanları işin çeşitli kısımlarıyla tanıştıran denemeler gibi programlar aracılığıyla becerilerin artırılması için daha iyi kaynaklar sunarak bu duruma giderek daha fazla ayak uydurabilir. JFF'deki uzmanlar, yatırım yapan şirketlerin çalışanlarının başarısını artıracağını ve aynı zamanda daha geniş rekabet ortamında iş avantajına sahip olacağını bildirmektedir.

5. Yapay zeka düzenlemeleri teknolojiye ayak uydurmak için mücadele etmeye devam edecek

Yapay zekanın faydaları olacaktır, ancak bu gelişmelerin uygulanması her zaman sorunsuz olmayacaktır.

Yapay zekanın yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte, bazı teknoloji liderleri yapay zekanın sınırlarının belirlenmesi çağrısında bulunuyor. Düzenleyiciler, teknolojiyi genişletirken aynı zamanda çeşitli insan işgücünün haklarını ve mesleklerini korumakla görevlidir. Bu arada, yapay zeka birçok sektörde yaygınlaştıkça, uzmanlar başarılı bir düzenleme çerçevesinin şirketlerin, hükümetlerin ve akademik araştırmacıların küresel işbirliğini gerektireceğini söylüyor.

YZ teknolojisindeki hızlı ilerlemeler, kullanımı için esnek ve kapsamlı bir çerçeve oluşturma çabalarını geride bırakma tehdidinde bulunurken, çalışanlar iş korumaları, işyerinde mahremiyet ve sektördeki değişimler konusunda endişeli olabilirler. Amerikan Psikoloji Derneği'nin Amerika'da 2023 İşyeri anketine göre, yapay zekanın işlerini etkilemesinden endişe duyan katılımcılar, teknolojiyi benimseyenlere kıyasla daha fazla stres, endişe ve mesleki tükenmişlik bildirmiştir.

En büyük çıkarım: İşyerinde yapay zeka kalıcı olacak. İşyerinin neredeyse tüm yönlerinde, çalışanlar önümüzdeki yıl teknolojinin profesyonel yaşamlarını nasıl etkilediği konusunda hızlı bir evrim görecek ve işletmelerin çalışanları kadar hızlı bir şekilde adapte olması gerekecek.