Türkiye Yerel Seçimlerinin Ardından Ekonomik Sıkıntılarla Karşı Karşıya

Türkiye, üç gün sonra gerçekleşecek olan yerel seçimlerin heyecanıyla birlikte, seçim sonrası döneme dair belirsizliklerle de karşı karşıya. Ekonomi üzerindeki baskılar artarken, hükümetin enflasyon ve faizle mücadele stratejileri, vatandaşların hayat pahalılığı karşısında daha da zorlanacağına işaret ediyor.

Yüksek enflasyon ve faiz oranlarının hüküm sürdüğü Türkiye ekonomisinde, seçimlerin ardından kemer sıkma politikalarının daha da ağırlaşacağı ve bunun sonucunda reel ücretlerde düşüş, işsizlikte artış ve vergilerde yükseliş bekleniyor. Bu durum, hükümetin ekonomi yönetimi üzerindeki baskıyı artırırken, vatandaşların alım gücü üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor.

Kemer sıkma politikalarının ilk hedefleri arasında ücretler, özellikle de asgari ücret bulunuyor. Hükümet, 2022 ve 2023'te asgari ücrete yapılan ara zamların ardından, 31 Mart'tan itibaren dört yıllık bir seçimsiz döneme girişle bu uygulamalara ve enflasyon endeksli ücret düzenlemelerine son vermeyi planlıyor. Bu karar, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından destekleniyor.

Asgari ücrete tek zam yapılacağının duyurulması, ekonomik olarak zaten zor bir dönemden geçen vatandaşlar için daha da sıkıntılı günlerin habercisi. Merkez Bankası'nın (TCMB) hesaplarına göre, 2024'te asgari ücrete yapılacak tek zam, enflasyon karşısında yetersiz kalacak. TÜİK verilerine göre, yılın ilk iki ayında tüketici fiyat endeksi %11,54 oranında artış gösterdi ve yıl sonunda enflasyonun %50 civarında olması bekleniyor.

Ekonomik zorluklar, sadece ücretlileri değil, vergi mükelleflerini ve iş arayanları da etkileyecek. Seçim sonrası dönemde vergilerde beklenen artışlar ve elektrik, doğalgaz gibi temel hizmetlerin fiyatlarında yapılacak zamlar, vatandaşların bütçeleri üzerinde ekstra bir yük oluşturacak. Ayrıca, TÜİK'in verilerine göre, geniş tanımlı işsizlik oranının %26,5 ile tarihi bir zirveye ulaşması, işsizlikteki artış eğiliminin devam edeceğini gösteriyor.

Bu dönemde, ekonomi yönetimi üzerindeki baskıların artması ve vatandaşların yaşam maliyetinin yükselmesi, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların boyutlarını gözler önüne seriyor. Yerel seçimlerin ardından, hükümetin ekonomik politikaları ve vatandaşların bu politikalara tepkileri, Türkiye'nin ekonomik geleceği açısından belirleyici olacak.