Bittiğini Sandığımız Covid-19 Pandemisinden Sonra

Merhaba, Bittiğini sandığımız Küresel Salgında bizlere neler oldu, özellikle çocuklarımız neler yaşadı, onların ebeveynleri ve eğitimcileri çocuklarımızda...

Nebahat BOĞUT Nebahat BOĞUT Eğitimci Yazar- Bilim Uzmanı - Anaokulu Öğretmeni
Tüm Yazıları

Merhaba,

Bittiğini sandığımız Küresel Salgında bizlere neler oldu, özellikle çocuklarımız neler yaşadı, onların ebeveynleri ve eğitimcileri çocuklarımızda neler gözlemledik,, sizlerin de yaşadığınızı bildiğim birkaç noktayı paylaşmak istiyorum.

Bir kısmımız salgın aslında henüz bitmemişken, bitmiş gibi normal bir yaşam sürdürürken geride bıraktığı izler, duygular, kayıplar, zararları unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.

Bilim insanlarının çoğunun ortak görüşüne göre, salgın gibi küresel mücadeleleri daha sık yaşayacağız. O zaman nerelerde hata yaptık, yaptığımız bu hatalar bizlerde, çocuklarımızda ne gibi izler bıraktı, üzerinde konuşalım ve tarihe de not düşmüş olalım.

13 Mart 2020 tarihinde ülkemizde salgın başladığı ilan edildiği andan itibaren ; hepimiz çok endişelendik, korktuk, kimimiz inanmadı, kimimiz çok ciddiye aldı. Duygularımızı ve bıraktığı izleri daha sonra sizlerle paylaşacağım. Ama önce neler yaşadık, özetle hatırlayım.

Hepimiz çok uzun süre evlerimize kapandık.

Belli saatler arasında dışarı çıkabildik.

Hatta belirlenen saatlerde dışarı çıkanlara idari para cezası verildi.

18 yaş altı ve 65 yaş üzeri olanlar haftanın belli günleri dışarı çıkabildiler.

Başta ellerimiz olmak üzere dokunduğumuz, aldığımız her şeyi dezenfekte ettik.

Bir süre sonra ellerimizde yaralar oluştu.

Dışarıda ve kapalı alanlarda maske takmak zorunlu hale geldi.

Maskesiz olan insanlara idari para cezası verildi.

Maskeler ve dezenfektanlar hayatımızın olmazsa olmazı oldu.

Okulları, kreşleri kapattık, eğitim öğretim bir süreliğine durdu.

Her şey birden dijital yaşama döndü.

Çocuklar çevrim içi ders yaptılar,

Çalışanlar evde işlerini yapmaya çalıştılar,

Öğretmenler yeni bir eğitim uygulamasını öğrenip, çocuklara dijital dünyadan ders vermeye çalıştılar.

Öğretmenlerin bir kısmı okullar açılmasın diye sosyal medyada baskı kurdu, bir kısmı öğrencilerine faydalı olamadığını söyledi.

Velilerin çocuğu okulların açılmasını istedi.

Kadınlar makyaj yapmayı, erkekler tıraş olmayı unuttu.

En sevdiğimiz giysiler eşofmanlarımız ve pijamalarımız oldu.

Uzaktan çalışan veya ders verenlerin çoğu kıyafetinin alt kısmını hiç değiştirmedi.

Evde kalıp ya TV izledik, (çoğu zaman vaka ve ölüm rakamlarını ) ya da cep telefonunda ya bilgisayardaydık.

Sosyal medyada daha çok zaman geçirdik.

Sosyal medyada meşhur insan sayısı arttı.

Kendi kendimize videolar çektik.

Kimse kimseyi ziyaret etmedi. Telefonlardaki görüntülü arama oranımız arttı.

Komşular apartmanda birbirlerini görünce duvar kenarına kaçıp, sadece başları ile selamlaştı.

Yeni doğan çocukları sadece anne-babası ve doğum ekibi gördü.

Çoğumuz evde ekmek yapmayı öğrendik,

İnternetten yeni yemek tarifler denedik.

Ve tabi yine çoğumuz çok kilo aldık.

Yaşı ileride olan büyüklerimiz iyice yalnız kaldı.

Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız evlerine, gidemedi.

Sağlık çalışanlarımız virüsle ilk karşılaşanlar olduğu için çok can kayıpları yaşadı.

2019 ve 2020 eğitim yılında okula başlayan (hiç farketmez ilkokul veya üniversite) öğrenciler arkadaşlarını ve öğretmenlerini tanıyamadı.

Doktorlarımız, hemşirelerimiz çocukları ile uzaktan görüşebildiler. Sarılamadılar.

Hastanelere acil durumlarda gidemedik. Doktor kontrollerimizi yaptıramadık.

Alışverişlerimizi online yapmayı öğrendik.

Her yaptığımız alışveriş paketini dezenfekte ettik.

Birçok iş yeri kapandı, birçok insan işsiz kaldı.

İnsanların çoğu ekonomik olarak çok etkilendi ve ne yazık ki bu nedenden dolayı intiharlar gerçekleşti.

Şehirlerarası ve yurt dışı seyahatleri yapamadık.

Cenazelerimizi yalnız defnettik.

Ne sevincimizi, ne hüznümüzü dostlarımızla, arkadaşlarımızla paylaşamadık.

Yukarıda sıraladıklarım sadece benim hatırladıklarım. Tahmin ediyorum sizler çok daha fazlasını hatırlayacaksınız. Herkes neyi ne kadar yaşadığını kendisi bilir.

Tüm bunları yaşarken duygularımızda, düşüncelerimizde ve davranışlarımızda neler değişti. İlişkilerimiz, iletişimimizde neleri fark ettik.

Bunları yaşarken kimi zaman çok mutlu olduk, çok korktuk, çok kaygılandık. Bütün bu duyguların bizlere kazandırdığı davranışlar ve özellikle çocuklarda ki etkilerini, gözlemediklerimiz sizlerle bir sonra ki yazımda paylaşacağım.

Pandeminin çocuklar ve biz yetişkinler üzerindeki olumsuz etkilerini henüz gidermemişken ne yazık ki yine küresel olan , bizleri ve tüm dünyayı etkisi altına alan bir başka durum olan savaşı izliyor, yine kaygılanıyoruz.

Unutmayalım ki , bütün bu yaşananlardan SALGIN ve SAVAŞ’tan en çok çocuklarımız etkileniyor !..

Sağlıklı barış dolu günlerde görüşmek dileğiyle

Sevgiyle kalın.

Nebahat BOĞUT

Uz. Çocuk Gelişimi Eğitimcisi- Aile Danışmanı

Özel Dünya Çocuk Evi Anaokulu