8 Mart 2022: İnsanlığa son çağrı Veda Hutbesi 8 Mart 632 Yılında Hz. Muhammed (SAV) tarafından okundu. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (SAV) yaklaşık 124.000 sahabeye son haccı olan veda haccında Arafat’ta Veda Hutbesini okudu.
8 Mart aynı zamanda 1910 yılında Kopenhag’da düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında alınan karar üzerine kadın hakları günü olarak da kutlanıyor. Tüm insanlığa hatta cinlere son peygamber olarak gönderilen Allah Resulü kadınlar hakkında ne demişti Veda hutbesinde.
Veda Hutbesi kadınlar açısından niçin önemlidir?
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Veda haccında, 9 Zilhicce 10 H./8 Mart 632 M. Cuma günü zevalden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vadisi’nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa kadınlar hakkında şunları söyledi:
“Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.”
8 Mart Kadın Günü Niçin Kutlanır
Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün geçmişi çok eskilere dayanmaktadır.
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın başlangıcı, 8 Mart 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması olarak kabul edilmektedir. Bu grevler sırasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can vermiş, Amerika Sosyalist Partisi, 28 Şubat 1909'da New York'ta bir "Kadınlar Günü" düzenledikten sonra, bu olaylardan 52 yıl sonra (1910), Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısı, Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansında Clara Zetkin’in önerisiyle her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesini önerdi. 1917'de Sovyet Rusya'da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart ulusal bayram oldu. Kadınlar Günü, 1967'de feminist hareket tarafından benimsenene dek ağırlıklı olarak sosyalist hareketler ve komünist ülkeler tarafından kutlandı. 1975'te Birleşmiş Milletler tarafından kutlanmaya başlandı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 16 Aralık 1977 yılında aldığı kararı ile üye ülkeler kendi geleneklerine ve tarihlerine uygun bir günü Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü ilan etmeye davet edildi. 1857’de başlayan sürecin sonunda, her yıl 8 Mart günü “Kadın Günü” olarak kutlanmaktadır. (Kaynak Wikipedia)
Allah Resulü 1390 yıl önce “Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.” diyerek tüm insanlığı uyarırken, 19uncu Yüzyılın ortalarında kadınlar kapitalizmin sermayesi haline getirilmesinden dolayı eziyetlere ve ayrımcılığa maruz kalmış bu sebeplerle greve giden ve isyan etmeleri nedeniyle çoğu kadın 129 işçi can vermişti. Kapitalist sistemin kadını metalaştırdığı ve bir sermaye aracı haline getirdiği süreçte İslam’ın kadın hakkında ne dediği ve bunun doğru anlaşılması çok önemlidir.
Aile kurumunun değersizleştiği bir ortamda kadının çocuğun yaşlının ve milyonlarca erkeğin acı çekmesi doğaldır. Batılı değerlerden medet ummaktan bir an önce vazgeçip öz değerlerimize sarılmak ve bunun için öncelikle o değerlerimizi bilmemiz gerekir. Bu sebeple kanaatim odur ki her 8 Martta Bu yüzden Veda Hutbesini tekrar tekrar okuyup İslam’ın kadına verdiği değeri daha iyi anlama fırsatı bulabiliriz.
Mehmet ALTUNTAŞ