ATATÜRK’SÜZ BİR TARİH DÜŞÜNÜLEMEZ
Yakın tarihimizin tartışmasız en önemli siması Mustafa Kemal Atatürk, son haftalarda aktüel siyasi tartışmalar için malzeme yapılmak isteniyor. Atatürk’ün özel hayatı, şahsi düşmanlıklar üzerinden, manipüle edilmiş belgeler eşliğinde servis edilen haberler, esas olarak itibarsızlaştırmaya yönelik, Tarihçi İlber Ortaylı, bu “Cahil ve Sefil” girişimlerin tarihle , tarihçilikle ilgisinin bulunmadığını anlattı.
Tarihsel olaylar kadar, şüphesiz onların başrol oyuncuları, kahramanları da uygarlıkların başlangıcından bu yana toplumları bir arada tutan bir zemin oluşturur. Son haftalarda özellikle Mustafa Kemal Atatürk üzerinden, daha doğrusu onun özel hayatı üzerinden bir “tarih” tartışması yürütülmek isteniyor.Hayatımızdan,geleneğimiz sökülüp alınmak istenen kimi kavramlar var.
Son yıllarda “Cumhuriyet” tabelalardan, sokaklardan ve zihinlerden sökülmeye çalışıldı. Şimdiyse “Atatürk” bir tartışma zeminine oturtulmak isteniyor. Prof. Dr İlber Ortaylı diyor ki,”İlgilenin. Fanatizmimden önce ilgi gösterin, araştırın, kim kimdir, nedir öğrenin. Zaten biraz ilgilendiğinizde bu toplumun ve bu ülkenin tarihine dair Mustafa Kemal Atatürk’ün adının olmadığı tek bir cümle dahi kuramayacaksınız” Cumhuriyet’in ilanından önce ve sonrasında toplumun dönem koşulları dahilinde yeniden yapılması hususunda uygulamaya koyduğu devrimlerle Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye tarihinin olmazsa olmazıdır. Tarihçilik çok ciddi bir olgudur. Yoktan var edemezsiniz. Bunlar aymaz cahil ve aptal insanlardır.Tarih Bir-iki dedikodu ile yürüyecek işler değildir. Bugün son derece bilgisiz insanlar Atatürk üzerine konuşuyorlar. Ancak bu ne tarihçilik ne de başka bir şeydir. Sağcısı da solcusu da, bizim ülkemizde araştırmadan uydurmaya meraklı. Bu ülkede iki tip insan var, birileri oturuyor bunları idare ediyor. O idare eden önemli, bir misyon sahibi, belirli gruplar adına konuşuyorlar; birileri de bunları yayımlıyor. Böylelikle Atatürk yıpratılmaya çalışılıyor.bunun arkasında sadece bir inanç ya da bir ideoloji kaygısı yok. Bu aynı zamanda bir bölünme, bir çatışma ortamı yaratma girişimidir. Bunlara itibar edilmeyecek. Bunlar tarih bilgisi açsından çok zayıf zavallılardır. Türkiye’de milliyetçi kompartımanın bilgisi eskiden beri çok zayıf. Bu nedenle bilimsel objektif bilimsel argüman üretemiyorlar. Aktüel siyasetle özel hayatı karıştıranlar, kendilerini boşu boşuna rezil ediyorlar. Bu bir sonuç vermez. Mesala, vilayetin birinde Belediye Başkanı Atatürk heykelini kaldırıyor yerine çay bardağı koyuyor. Bir başka Belediye başkanı böyle heykelin içine tüküreyim diyebiliyor. Kahramanları itibarsızlaştıran toplumlara Avrupa’da da dünyada da tahammül edemezler. Bu ülkelerde halk çok duyarlıdır. Bu tip olayı yapanları devletin savcısı polisi gelmeden O bölgenin halkı cezasını keser. Seni ciddiye almazlar seni dışlarlar. Benim ülkemde siyasetçiler çiğdir. Halkının çok gerisindedirler. Demokrasi ile yönetilen dünya ülkelerinde hiçbir siyasetçi kendi halkına TEÖRİST diyemez. Dediği an o ülkenin insanı cezayı hemen keserler. Bizde ise ne yazık ki birileri avuçları patlarcısına alkışlarlar… Siyasetçilerimizin kafaları boş, ve tuzları kurudur. Örneğin, 2. Cıhan Savaşı Nazizmden çok çekenler birbirlerini anladılar. Sokakta savaş yapanlar, yani Hıristiyanlar ve sosyalistler hapiste beraber oturdular. Ve birlikte olgunlaştılar.
ATATÜRK, bu milletin aranan bir adamıdır. Milletin başı her sıkıştığında onu arar. Onu özler. Bu da onu silinmez bir şahsiyet yapar. Ulu önderimiz, gere sanat, gerek sosyal bilimler, gerekse askeri alanda yaptığı yeniliklerle dehasını ve karizmasını göstermiştir. Atatürk bu tip yıpratılma seansları ile zarar görmeyecek, son derece önemli, kutsal anıtsal bir siyasi karizmadır. Dolaysıyla , Atatürksüz tarih düşünülemez. Tarih, Atatürk’ün etrafında şekillenmektedir.
Örneğin; Putin dediğimiz kişi komünist filan değildir. Komünist Rusya’nın bayramlarını, kutlamalarını, değerini ve hatta milli marşını dahi bıraktı. Ama Sovyet enternasyonalini kaldırmıyor. Çünkü o bizim şerefimiz diyor ve çok da haklı… Tarihe mal olmuş insanları karalamak, onlara haksızlık etmek bize ne kazandır ki…?
KAYNAKÇA; TARİH DERGİSİ HAZİRAN SAYISI…37
ORTAYLI İLBER